Yeni işlere adım atmak, kendi işimizi kurmak ve bu işlerin başında durmak her zaman hayallerimiz arasında yer almıştır. Kimileri bu adımları atmayı düşünme evresinde bırakmış, kimileri girişimcilik yapmaya cesaret edememiş. Ama en önemli adımlar hep cesaret edenlerin, risklerini iyi hesaplayanların, bir amaç uğruna hırsla aynı zamanda azimle çalışanların olmuştur. Biyografilerini okuduğumuz, yaptıkları girişimlerden etkilendiğimiz ve ilgi çekici hayatını takip ettiğimiz marka sahibi birçok yönetici bulunmakta. Ali Baba'nın yöneticisi Jack Ma, Tesla CEO’su Elon Mask, Amazon CEO’su Jeff Bezos gibi hayatlarından etkilendiğimiz girişimciler oldukça fazla. Yabancı girişimcilerin yanı sıra sayıları bir o kadar fazla olan Türk girişimciler de bulunuyor. Bu girişimcilerin sadece birisi olan Chobani markasının CEO’su Hamdi Ulukaya ve markası Chobani’yi daha yakından tanıyalım. Çünkü o, Amerikalılara yoğurt sevdiren adam olarak biliniyor.
Hamdi Ulukaya Kimdir?
Girişimin sahibi olan Hamdi Ulukaya, 1972 Erzincan doğumlu. Erzincan’ın İliç ilçesinde çocukluğunu geçiren Ulukaya, süt besiciliği yapan bir aileye mensup. Üniversite öncesi eğitimini Erzincan’da geçirdikten sonra, Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu yönetimi bölümü mezunudur. Eğitiminden sonra, yabancı dil öğrenmek için ABD’ye gitti ve University of Albany’de eğitim görmeye başladı. Eğitimlerini tamamladıktan sonra 2002 yılında babasının tavsiyesi ile küçük bir peynir fabrikası kurdu. Hamdi Ulukaya’yı başarılı bir girişimci yapan girişimi açtığı peynir fabrikası olmamıştır.
İlerleyen zamanlarda 2005 yılında, kapatılan yoğurt fabrikalarını satın alması ile girdiği büyük risk ile adını duyurmuştur. Yoğurt konusunda tecrübeli olmamasına rağmen, bu tecrübesizliği onu ABD’nin en çok tercih edilen yoğurt markasının CEO’su yapmaktan alıkoymamıştır. Chobani markası ile 5 yıldan kısa bir süre yıllık satışlarını sıfırdan 1 milyar doların üstüne çıkararak 2011’de ABD’nin lider yoğurt markası oldu. Chobani markasının satışlarına istatistik olarak bakacak olursak bilinen süzme yoğurdun hazır pazarı olmasına rağmen, 2007 yılında %1 seviyesindeyken 2013’de %50’nin üzerine çıktı. Aynı zamanda 2013 yılında Ernst&Young tarafından ‘Dünyada Yılın Girişimcisi’ ilan edildi. Yoğurt fabrikaları başarıları ile milyarder olan Ulukaya, Forbes’e göre servetini 2014 yılı itibari ile 1,92 milyar dolara çıkardı.
Chobani Markası'nın Başarısı
Hamdi Ulukaya’nın eğitimi ve başarılarından bahsettikten sonra bu servete ve başarılı girişimine neden olan Chobani markasından bahsedelim. Sahibi tarafından şans eseri keşfedilen kapatılmış tam teçhizatlı bir yoğurt fabrikası ilanına denk geldi. Daha sonra fabrikayı gezmeye gitti. Tüm danıştığı kişilerden bu fabrikaları almaması gerektiği cevabını aldı. Bu tavsiyeleri dinlemeyerek fabrikaları satın aldı. İlk olarak şirketinin adını ‘Agro Farma’ koydu. Fabrikanın eski çalışanlarından birkaç tanesini işe alarak fabrikanın boya ve tamirat işlerini halletmeye giriştiler ve yapılan hazırlıklardan sonra sıra yoğurt üretimine geldi.
Amerikan usulü yoğurdu beğenmeyen Ulukaya, alışkın olduğu süzme yoğurt lezzetini üretmeyi tercih etti. Amacı satış yapacağı pazar için kaliteli, lezzetli, doğal ve uygun fiyatlı bir süzme yoğurt elde etmekti. Fakat Hamdi Ulukaya için bu özellikler yeterli değildi, her kategoride inanılmaz başarılı yoğurtlar yapmak istiyordu. Bu düşüncesinden yola çıkarak Türkiye’den getirttiği yoğurt ustası Mustafa Doğan ile 2 yıl gibi bir süre uğraşarak, oldukça lezeetli ve tüm istediklerini bünyesinde barındıran yoğurdu elde etmeyi başardılar. Elde ettikleri yoğurt aynı zamanda uzun raf ömrüne sahipti. Ancak yine de çok daha koyu, kaymaklı , daha ekşi ve protein bakımından zengin olan bu yoğurdu elde etmek için fabrikada bulunması gereken makineye henüz sahip değillerdi. Makineyi alma esnasında aklına çobanı anımsatan ‘Chobani’ ismi geldi.
Yoğurtlarını bu isim ile piyasaya sürmeye başladı. Koruyucu madde, yapay tatlandırıcı, yapay renklendirici veya jelatin kullanmadan ve büyüme hormonu verilmeyen ineklerden elde edilen yoğurdun satışı için gerekli reklam bütçesine neredeyse para kalmamıştı. Hamdi Ulukaya bu süreçte yoğurdun reklamını ambalajı ile yapmaya çalıştı. Kasa şeklinde yeni bir ambalaj geliştirerek, markasının tasarım ve renkleriyle diğer yoğurtlardan farklı görünmesini sağladı. Chobani yoğurdu ilk üretimde; sade, vanilyalı, çilekli, şeftalili ve yaban mersinli gibi çeşitli aromalarla satışa sunuldu.
Chobani Yoğurtlar Ün Kazanmaya Başladı
Yoğurdunu geniş bir kitleye satmak isteyen başarılı CEO, bu isteğini gerçekleştirmek için ürününün butik dükkanlarda pazarlamak yerine zincir marketlerin süt ürünü reyonlarını hedefledi. Bu durum markasının hızla büyümesine ve tüketiciler tarafından tanınmasına neden oldu. 2007 yılında, birkaç yüz kaselik ilk Chobani sevkiyatı, Long Island’daki bir bakkala yapıldı. Daha sonra bakkal ertesi hafta tekrar sipariş verdi. Ulukaya ilk dönemlerde alışılmışın dışında bir satış stratejisi benimsedi. Büyük şirketler gibi raf kirası ödeyecek bir bütçesi bulunmuyordu. Bunun yerine marketlere nakit ödeme yapmak yerine, yoğurt ile ödeme yaptı ve pazarlıkta ilerleyen zamanlarda raf için nakit ödeme yapacağını belirtti.
Aynı zamanda yoğurt satışı yaparken, müşterilerin anlık olarak yoğurdu tatmalarını sağlayacak bir strateji izledi. Bu strateji, yoğurdun anında satılmasına neden oldu ve müşteriler deneyimlediği lezzeti benimsedi. Yoğurdu seven müşterilerin geri bildirimleri ile daha emin atmaya başladı. Geleneksel reklam adımları için hala hazır olmayan Hamdi Ulukaya; bloggerlar, Facebook, Twitter gibi sosyal medya aracılığıyla müşteriler ile sürekli iletişimde olma talimatı verdi. Aynı zamanda resmi geçit, festivaller ve yoğunlukla ailelerin katıldığı etkinliklerde bedava yoğurt dağıtarak oldukça etkili bir pazarlama stratejisi uyguladı. 2009’da Stop & Shop ve ShopRite gibi zincir marketler Chobani yoğurdu satmaya başladı. Aynı sene BJ’s ve Costco adı verilen iki büyük marketin de Chobani yoğurtlarını satmaya başlamasının ardından şirketin satışları 2013 yılına kadar her yıl ikiye katlanarak büyük bir başarı gösterdi. Şirket büyüme yolunda adımlar atarken, Chobani Ceo’su Hamdi Ulukaya, gözünü Avustralya ve Asya pazarına dikmişti bile.
Dünyayı Gezen Yoğurt Oldu
2011’de menşei Melbourne olan süt ürünleri üreticisi Bead Foods’u satın alarak Chobani yoğurdunu Avustralya’da üretmeye ve satmaya başladı. Aklına koyduğu fikirleri tek tek hayata geçiren Hamdi Ulukaya, şirketini daha büyük adımlar atarak büyüttü. Artan süt talebini karşılamak için 450 milyon dolarlık yatırım ile 2012 Aralık ayında ABD’nin Idaho eyaletindeki Twin Falls’ta dünyanın en büyük yoğurt fabrikasını açtı. Ürün yelpazesini genişletirken çocukları da düşünen Chobani, Chobani Champions adında çocuklara yönelik yoğurtlar üretip piyasaya sürdü. Başarılı girişimleri ile servetine servet katan Hamdi Ulukaya, ürün yelpazesini yoğurt ile sınırlandırmadı, aynı zamanda Manhattan’ın gözde semtlerinden olan SoHo’da yoğurt kafesi Soho’yu açtı. Burada taze Chobani yoğurt, sandviç, çorba ve kahve satmaya başladı. Ulukaya bu başarısı sayesinde 2012 yılında dünyadaki milyarderlerin arasına girmeyi başardı. 2015 yılında serveti tam olarak 2,00 milyar dolara ulaştı.
Dünyanın her yerinde çalışma azmi ve başarma isteği ile, başarılarına başarılar katmış olan girişimci Hamdi Ulukaya’nın girişimleri Türk ve yabancı girişimlere örnek olmuş ve kendi başarılarına ışık tutmuştur.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...