Yazar: EGEHAN GÜNGÖR

Selamlar, ben Egehan Güngör. Her zaman yazmaya ve okumaya karşı koyamadığım tutkumu profesyonel olarak içerik üretmeye başlayarak taçlandırdım. Bilim, teknoloji ve startup konularında içerik üretiyorum.

Trio Mobil, Türk mühendisler tarafından geliştirilen yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) çözümleriyle endüstriyel güvenliği bir üst seviyeye taşıyor. Forkliftler, otonom araçlar, iş makineleri ve diğer endüstriyel ekipmanlar için akıllı güvenlik çözümleri sunan şirket, Amerika merkezli NewSpring Growth liderliğindeki yatırım turunda 26.5 milyon dolar yatırım aldı.Yatırım Nasıl KullanılacakBu yeni yatırım, Trio Mobil'in küresel pazardaki varlığını güçlendirme ve ürün yelpazesini genişletme hedeflerini destekleyecek. Şirket, özellikle Amerika pazarında büyümeyi hızlandırmayı ve yeni ürünler geliştirmeye odaklanmayı planlıyor.Başarılı Bir Teknoloji Girişimi2011 yılında Nevzat Ataklı ve Celal Barış Özdemir tarafından kurulan Trio Mobil, bugüne kadar toplamda 32.7 milyon dolar yatırım alarak Türkiye'nin en başarılı teknoloji girişimlerinden biri haline geldi. Şirketin yatırımcıları arasında 212, 100. Yıl Girişim Sermayesi ve AK Portföy Girişim Sermayesi Fonu gibi önemli …

Devamını oku



Kaliforniya merkezli havacılık şirketi Joby Aviation, geliştirdiği hidrojen yakıt hücreli hava taksisiyle havacılık sektöründe yeni bir dönemin kapılarını araladı. 24 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilen test uçuşunda, şirketin prototip hava taksisi tek bir hidrojen dolumuyla 840 kilometrelik mesafeyi başarıyla kat etti. Bu çığır açan başarı, sıfır emisyonlu hava ulaşımının geleceği için umut verici bir adım olarak görülüyor.Sürdürülebilir Havacılığın Yükselen Yıldızı: HidrojenHidrojen, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilebilmesi ve yanma sonucu sadece su buharı açığa çıkarması nedeniyle havacılık sektörünün karbon ayak izini azaltmada kilit bir rol oynayabilir. Bu nedenle, Joby Aviation gibi şirketler, hidrojen yakıt hücrelerini kullanarak daha temiz ve sürdürülebilir bir hava ulaşımı modeli oluşturmayı hedefliyor.Joby Aviation'ın Vizyonu: Hızlı, Sessiz ve Çevre Dostu UlaşımJoby Aviation'ın CEO'su JoeBen Bevirt, bu rekor uçuşun hidrojenin havacılık …

Devamını oku

Türkiye'nin önde gelen teknik üniversitelerinden Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), yapay zeka ve veri bilimi alanındaki gelişmelere ayak uydurarak yeni bir bölüm açtı. Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü, 2024-2025 akademik yılı itibarıyla 35 öğrenciyle eğitim hayatına başladı. Türkiye'nin Teknoloji İhtiyacına Çözüm Bu yeni bölümün temel amacı, Türkiye'nin teknoloji alanındaki ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikli yapay zeka ve veri mühendisleri yetiştirmek. Bölümün müfredatı, teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı eğitime de ağırlık vererek öğrencilerin sektörün ihtiyaç duyduğu becerileri kazanmasını hedefliyor. Araştırma ve Geliştirme Alanında Önemli Bir Adım YTÜ, bu bölümle sadece eğitim alanında değil, araştırma ve geliştirme alanında da önemli bir adım atmış oldu. Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü, Türkiye'nin yapay zeka ekosistemine katkı sağlayacak projeler ve araştırmalar yürütecek. İlginizi Çekebilir: 2024 Yılında Yürürlüğe Girecek Siber Güvenlik Düzenlemeleri

Devamını oku

Yaşlanma ve beraberinde getirdiği hastalıklar, insanlığın en büyük sorunlarından biri. Ancak doğanın derinliklerinde, belki de bu soruna çözüm olabilecek gizemli canlılar var: köpekbalıkları. Son bilimsel araştırmalar, köpekbalıklarının olağanüstü uzun ömürlerinin ve bazı hastalıklara karşı dirençlerinin sırrının, onların eşsiz genetik yapılarında ve hücresel mekanizmalarında saklı olabileceğini gösteriyor. DNA Onarımı: Genomun Koruyucusu Köpekbalıkları, diğer birçok canlıya kıyasla oldukça uzun yaşayabiliyor. Bazı türlerin ömrü 400 yılı bulurken, bazıları 100 yaşına kadar sağlıklı bir şekilde yaşayabiliyor. Bilim insanları, bu olağanüstü ömürün arkasındaki sırrın, köpekbalıklarının DNA'larını etkili bir şekilde onarabilme yeteneklerinde yattığını düşünüyor. Genom dizileme çalışmaları, köpekbalıklarının DNA hasar onarım mekanizmalarının oldukça gelişmiş olduğunu ve bu sayede yaşlanma sürecini yavaşlatabildiklerini gösteriyor.

Devamını oku

Bilim dünyası, okyanusların karanlık derinliklerinde çığır açan bir keşfe imza attı. Kuzey Pasifik Okyanusu'nun Clarion-Clipperton Bölgesi'nde, daha önce bilinmeyen bir oksijen türü olan "karanlık oksijen"in varlığı tespit edildi. Bu keşif, sadece derin deniz ekosistemleri hakkındaki bilgimizi değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Dünya dışı yaşam arayışına da yeni bir perspektif getiriyor. Karanlık Oksijen Nedir? Karanlık oksijen, okyanusun derinliklerinde, ışık olmayan bölgelerde üretilen bir oksijen türüdür. Bu oksijenin varlığı, daha önce bilinen oksijen üretim süreçlerinden farklı bir mekanizma ile oluştuğunu gösteriyor. Keşfin Arka Planı ve Önemi İskoç Deniz Bilimleri Derneği (SAMS) ve Heriot-Watt Üniversitesi'nden Dr. Andrew Sweetman liderliğindeki bir ekip, bu şaşırtıcı bulguya imza attı. Araştırmacılar, deniz tabanında mikroskobik canlıların oksijen tüketimini ölçmek için otonom cihazlar kullanırken, beklenmedik bir şekilde oksijen üretimiyle karşılaştılar. Bu durumu doğrulamak için …

Devamını oku

Evrende yalnız mıyız? Bu, insanlığın en eski ve en merak uyandıran sorularından biri. NASA'nın Kepler Uzay Teleskobu'nun 2015'teki keşfi olan Kepler-442b, bu soruya cevap bulma yolunda heyecan verici bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Kepler-442b: Süper Dünya, Süper Potansiyel Kepler-442b, Dünya'dan yaklaşık 1.200 ışık yılı uzaklıkta, Lyra takımyıldızında yer alan bir ötegezegen. Boyutları Dünya'dan biraz daha büyük olsa da, onu asıl özel kılan, yıldızının yaşanabilir bölgesinde yer alması. Bu, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunabileceği, yani yaşam için en temel koşullardan birinin sağlanabileceği anlamına geliyor. Yaşamın İzleri: Atmosferin Sırrı Kepler-442b'nin atmosferi hakkında henüz kesin bir bilgiye sahip değiliz. Ancak bilim insanları, gezegenin kalın bir atmosfere sahip olabileceğini ve bu atmosferin sera etkisi yaratabileceğini düşünüyor. Bu da gezegenin yüzey sıcaklığını artırarak sıvı suyun varlığına olanak sağlayabilir. İlginizi Çekebilir: …

Devamını oku


İlim Yayma Vakfı Başkanı, Şampiyon Takımı Tebrik EttiGeçtiğimiz hafta, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Amerika'da düzenlenen "Spaceport America Cup'24" roket yarışmasında büyük bir başarıya imza atan İTÜ Vefa Havacılık Takımı ile bir araya geldi. Takım üyeleri, İlim Yayma Vakfı'na bağlı Vefa Yurdu'nda kalan öğrencilerden oluşuyor."Gençlerin Potansiyeliyle Gurur Duyuyoruz"Bilal Erdoğan, İTÜ bünyesindeki proje takımlarının başarılarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, gençlerin bilim ve teknoloji alanındaki potansiyellerine olan inancını vurguladı. "Şu anki bu gençlerimizin -ben inanıyorum ki- yapamayacakları bir şey yok. Üniversitemizde 100'ün üzerinde proje takımımız var. Bir takımımız dikey inişli roket tasarladı ve onu çok güzel bir şekilde indirdiler. Yakında TEKNOFEST'in dikey inişli roket yarışmasına katılacaklar. İnanıyorum ki bu gençlerimiz çok yakın bir vakitte Elon Musk'ın, Space X'in yaptığı …

Devamını oku

 Popüler mesajlaşma platformu WhatsApp, iPhone kullanıcıları için büyük bir kolaylık sağlayacak yeni bir özellik üzerinde çalışıyor. Bu özellik, kullanıcıların internet bağlantısı olmadan, tıpkı Apple'ın AirDrop özelliği gibi, yakındaki cihazlarla dosya paylaşmasına imkan tanıyacak. Bu özellik sayesinde, WhatsApp kullanıcı deneyimini bir adım öteye taşıyarak, kullanıcıların iletişim ve etkileşim biçimlerini değiştirecek potansiyele sahip.Dosya Paylaşım Kolaylığı "Yakındakilerle Paylaş" olarak adlandırılması beklenen özellik, WhatsApp'ın son beta sürümünde ortaya çıktı. Bu özellik sayesinde, kullanıcılar fotoğraf, video, belge ve diğer dosya türlerini Bluetooth aracılığıyla hızlı ve kolay bir şekilde paylaşabilecekler. Özellikle seyahat halindeyken, toplu taşıma araçlarında veya internet erişiminin sınırlı olduğu bölgelerde, bu özellik büyük bir avantaj sağlayacak. Artık kullanıcılar, internet bağlantısı aramak veya dosyaları bulut depolama hizmetlerine yüklemekle uğraşmak zorunda kalmayacaklar.AirDrop’a Rakip WhatsApp'ın bu hamlesi, Apple'ın AirDrop …

Devamını oku

27 Temmuz’da Türkiye'nin teknoloji ve sanayi alanında tarihi bir adım atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek teknoloji üretimi ve AR-GE yatırımlarını teşvik etmeyi amaçlayan 30 milyar dolarlık dev teşvik paketini açıkladı. Açıklama, 27 Temmuz 2024 tarihinde Yüksek Teknoloji Teşvik Programı Tanıtım Toplantısı Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlendi.Bu teşvik programı, Türkiye’nin dünya çapında bir teknoloji üssü olma hedefini gerçekleştirme yolunda kritik bir dönüm noktası oldu. Bu program, Türkiye'nin yüksek teknoloji alanında gerçekleştirdiği en büyük yatırımlardan biri olup, ülkemizin sanayi ve teknoloji sektörlerini küresel rekabetin ön saflarına taşıyacak, ekonomik büyümeyi hızlandıracak ve Ar-Ge yetkinliklerini artırarak Türkiye’yi bir teknoloji üssü haline getirecektir. Bu kapsamlı destek programı, elektrikli araçlardan çip teknolojilerine, yenilenebilir enerjiden ileri düzey Ar-Ge çalışmalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayarak, Türkiye’nin inovasyon kapasitesini katlayacak …

Devamını oku

Siber Güvenlik Çağında Yeni Bir Dönem: Türkiye ve AB, Dijital Dünyayı Koruma Altına Alıyor Dijitalleşmenin hızla arttığı günümüzde, siber tehditler de giderek daha karmaşık ve yaygın hale gelerek, bireylerin, şirketlerin ve hatta devletlerin güvenliğini tehdit eden ciddi sorunlara yol açıyor. Bu tehditlere karşı daha güçlü bir savunma mekanizması oluşturmak için, hem Avrupa Birliği (AB) hem de Türkiye önemli adımlar atıyor. Avrupa Birliği'nin Siber Güvenlik Kalkanı: CRA ve NIS 2 Avrupa Birliği, dijital dünyayı daha güvenli hale getirmek için iki önemli yasal düzenlemeyi hayata geçiriyor: Siber Dayanıklılık Yasası (CRA) ve Ağ ve Bilgi Güvenliği Yönergesi 2. Edisyonu (NIS 2). Siber Dayanıklılık Yasası (CRA), internete bağlanabilen tüm ürünlerin siber güvenlik standartlarını karşılamasını zorunlu kılıyor. 2024 yılında yürürlüğe girecek olan bu yasa, yazılım, donanım, akıllı ev cihazları, …

Devamını oku