Ay’a gerçekten gidilmediği hakkında bir konuşmaya eminim siz de denk gelmişsinizdir. Özellikle YouTube’da bu ve benzeri komplo teorileri çok yaygın. Herkes komplo teorilerini sever. İnanmadığınız sürece zararsızdırlar. İnsanı başka türlü düşünmeye sevk ederler. Sıkıcı gerçekleri gizem bulutu ile örtüp eğlenceli hale getirirler.
Komplo teorileri arasında en meşhurlarından birisi de Ay’a hiç gidilmediği hakkındadır.
NASA Ay’a 1969 yılında insanlı bir uçuş gerçekleştirdiğini bütün dünyaya ilan etti. Hatta Ay yüzeyinden televizyon yayını yaptı. Çok geçmeden ilk komplo teorisi ortaya atıldı.
1976 yılında Bill Kaysing “We Never Went to the Moon” kitabı ile Ay’a hiç gidilmediğini öne sürdü. Zamanla bu o kadar yaygın bir inanış haline geldi ki yeni eklemeler ile Bill Kaysing’in teorisi büyüdükçe büyüdü.
Komplo teorisinin dayandığı temel argümanlar bilim insanları tarafında defalarca çürütüldü. Fakat bu argümanlar öne sürülmeye devam ediyor.
Ay’a gerçekten gidildi mi? Peşinen söyleyeyim “evet” insanlık gerçekten Ay’a gitti. Kesin cevabımızı aldığımıza göre bu komplo teorisinin temel argümanlarını inceleyebiliriz.
Uzay Yarışı ve Teknolojik Yetersizlik
Zamanı biraz geri alalım, tarih 1961 Sovyet kozmonot Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan unvanını alıyor. Soğuk savaşın prestij yarışında Sovyetler büyük farkla önde. ABD’nin bunu kabullenmesi mümkün değil. Ne yapıp edip geride götürdükleri yarışta son noktayı koymaları gerek.
Yıl 1962 Amerika Birleşik Devleri başkanı John F. Kennedy tarihi konuşmasını yapıyor.
“Kesinlikle bu konuda gerideyiz. Ve bir süre daha insanlı uçuşlarda geri kalacağız. Ama burada kalmaya niyetimiz yok. Ve bu on yıl içinde bunu telafi edip öne geçeceğiz.”
Bu sözler ile Kennedy ABD’nin on yıl içerisinde Ay’a gideceğini bütün dünyaya ilan etti.
Yıl 1969 insanlık Ay yüzeyine adım attı.
Ay’a hiç gidilmediğini savunanların en büyük dayanağı da tam olarak buradan doğuyor. ABD Sovyetlerin gerisinde kaldığı için böyle bir yalanı ortaya attı. O yıllarda böyle bir teknolojiye insanlık olarak ulaşmamıştık.
Aslında Sovyetler Birliği 1959 yılında Luna 2 Ay’a indirmeyi başarmıştı. Ayrıca aynı yıllar içerisinde Sovyetler Birliği’nin de Ay’a insanlı bir uçuş yapmayı planladığını biliyoruz. Yani Ay’a gidecek teknoloji insanlık Ay üzerinde yürümeden on yıl önce mevcuttu. Asıl çözülmesi gereken insanları Ay yüzeyinden Dünya’ya geri getirmekti. Bu sorunun çözümü için on yıl süren bir çalışmaya ihtiyaç duyuldu.
Dünya’yı Çevreleyen Van Allen Radyasyon Kuşağından Geçmek İmkânsız
Ay’a gidilmediğini savunanların en büyük dayanağı belki de bu sorun. Radyasyon kuşaklarını keşfeden ve ismini veren James Van Allen bu dönemde hayattaydı. Allen dâhil pek çok fizikçi radyasyon kuşağını geçmenin mümkün olduğu yönünde görüş belirtmiştir.
Dünya’nın çevresini saran radyasyon kuşağı kutup bölgelerine yaklaştıkça incelir. Uzay araçlarının fırlatıldığı yerler seçilirken bu durum göz önünde bulundurulur. Özellikle kutup dairesine yakın yerler fırlatma için seçilir. Ayrıca aracın alüminyum yüzeyi sayesinde astronotlar bu kuşaktan çok az etkilenerek geçmişlerdir.
Unutmamalı ki Sovyetler uzaya ilk defa insanlı uçuşu gerçekleştirmişti. Ardından Çin’de uzaya insan çıkarmayı başardı. Böyle bir durumda aralarında ciddi bir rekabet bulunan bu ülkeler radyasyon kuşağının canlılarca geçilemeyeceğini neden açıklamasın?
Yıldızlar Görünmüyor ve Gölgelerde Anormallik Var
Çekim sırasında astronotların Ay’ın aydınlık yüzünde olduğunu unutmayalım. Yani Ay’ın en parlak yerinde bu çekimler yapıldı. Dolayısıyla yıldızların görünmesi mümkün değildi.
Ay’ın tek ışık kaynağı Güneş değil. Dünya’da Güneş’ten gelen ışıkları Ay’a yansıtmaktadır. Bu nedenle Ay yüzeyindeki gölgelerdeki anormallikler olması doğaldır.
Bayrak Neden Dalgalanıyor
Aslında Amerika bayrağı dalgalanmıyor. Görüntülerde gördüğümüz dalgalanma aslında bayrak dikilirken meydana gelen titreşimlerden kaynaklı. Ayrıca astronotların kıyafetleri ve bayrak arasında meydana gelen statik elektriklenme de bu dalgalanmaya benzer durumlar oluşturabilir.
1972’den Sonra Ay’a Neden Gidilmedi
Birleşik Devletler Ay yüzeyine altı insanlı görev düzenlemişti. Açık ara kazanan belli olmuştu artık. Sovyetler Birliği’nin de Ay programını iptal etmesi yarışı artık gereksiz kılıyordu.
Kanıtlar
Apollo görevleri Sovyetler Birliği tarafından yakından izlendi ve kayıt altına alındı. Ay’a hiç gidilmemiş olsaydı Sovyetler bunu seve seve dünyaya duyururdu. Ayrıca o dönemlerde yaygınlaşmış olan amatör gözlemcileri de es geçmemek gerek. Bu gözlemciler tarafından da Apollo görevleri kayıt altına alınmıştır.
2008 yılında Japon Uzay Ajansı JAXA Ay yüzeyini haritalandırmıştır. Bu haritalandırma işlemleri sırasında Ay yüzeyinde Apollo görevlerinden kalma izler açıkça görülmektedir. Ayrıca Çin’in yolladığı Chang'e 2 ve Chandrayaan-1 uyduları da yaptıkları araştırmalarda JAXA’yı doğrulamaktadır.
Ay’ın bir atmosferi ya da hareketli bir yüzey ortamı yoktur. Bundan kaynaklı Ay yüzeyindeki kayaçlar Dünya’dakilerden çok daha yaşlıdır. Apollo görevlerinde elde edilen kayaçlar teste tabii tutulduğunda bu durum aynen gözlemlenmiştir.
Benzer testlerin çok uluslu laboratuvarlarda yaklaşık ağırlığı 380 kg’ı bulan kayaçlar ile yapıldığını göz önünde bulundurmak gerekir.
Çekilen fotoğraflar ve videolar, getirilen örnekler, yapılan incelemeler ve daha fazlası insanlığın gerçekten Ay’a gittiğini kanıtlamaktadır.
Kaynakça
barisozcan.com
wikipedia tr
wikipedia ing
Milliyet
matematiksel.org
habervakti.com
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...