COVID-19 aşıları ve özellikleri, yan etkileri, etki oranları dünya çapında merak edilen konuların başında geliyor. Farklı ülkelerdeki aşılama programları arasında halihazırda büyük bir uçurum var ve bazı ülkeler henüz tek bir doz bile aşı yaptığını bildirmedi. Bu yazımızda onaylanan aşıları ve bunların özelliklerini belirtip, yoksul ve gelişmiş ülkeler arasındaki aşı adaletsizliğine değineceğiz.
Aşı dozları dünya çapında nispeten az olmakla birlikte, çoğu ülke ilk aşılamaları öncelikli gruplara odaklamıştır; 60 yaş ve üzeri insanlar, sağlık çalışanları gibi ön saflarda çalışanlar. Kıtalar arasında da çarpıcı bir uçurum var. Afrika, kıtalar arasında en düşük aşılama oranına sahip ve bazı Afrika ülkeleri henüz aşı kampanyalarına başlamadı. Dünya çapında dozların yüzde 83’ü yüksek ve üst-orta gelirli ülkelerde uygulandı. Düşük gelirli ülkelerde ise bu oran yalnızca yüzde 0,2. Coalition for Epidemic Preparedness Innovations (CEPI) verilerine göre, COVID-19 aşılarının yüzde 30’u Kuzey Amerika, Asya ve Avustralya’da, yüzde 26’sı Avrupa’da geliştirildi. Güney Amerika ve Afrika’da ise sadece birkaç proje bulunuyor.

Şu anda 13 aşı en az bir ulusal otorite tarafından onaylandı. Bunlar; iki RNA aşısı (Pfizer – BioNTech aşısı ve Moderna aşısı), beş geleneksel inaktive aşı (BBIBP-CorV, CoronaVac, Covaxin, WIBP- CorV ve CoviVac), dört viral vektör aşısı (Sputnik V, Oxford-AstraZeneca aşısı, Convidecia ve Johnson & Johnson aşısı) ve iki protein bazlı aşı (EpiVacCorona ve RBD-Dimer).
Mart 2021 verileri dikkate alındığında, dünya çapında toplamda 308 aşı adayının çeşitli geliştirme aşamalarında olduğunu görüyoruz. Bunlardan 73’ü klinik araştırmada, 24’ü Faz I denemede, 33’ü Faz I – II denemelerinde ve 16’sı Faz III denemesinde.
Aşı Türleri Neler? Aşılar Canlı Virüsten Mi Yapılır?

COVID-19 aşıları farklı türlerde geliştiriliyor. Bütün aşılar, vücudun bağışıklık sistemine SarsCov-2 virüsünü tanıtarak onu yok ediyor. Peki bu aşı türleri neler?
- İnaktif aşılar: Hastalığa neden olmayan ancak bağışıklık yanıtı oluşturan etkisizleştirilmiş virüs içerir.
- Canlı atenüe aşılar: Hastalığa neden olmayan bağışıklık yanıtı oluşturan zayıflatılmış virüs içerir.
- Protein bazlı aşılar: Bağışıklık tepkisi oluşturmak için COVID-19 virüsünün yapısını taklit eden protein parçaları kullanılan aşılar.
- Viral vektör aşıları: Bağışıklık tepkisi oluşturmak için COVID-19 virüsünün RNA parçacıklarını taşıyan hastalık yapıcı etkisi olmayan virüsler kullanılır.
- RNA ve DNA aşıları: Kendi başına güvenli bağışıklık yanıtı oluşturan protein üretmek için genetik olarak tasarlanmış RNA ve DNA parçacıklarını kullanan son teknoloji bir aşı yöntemi.
Hangi koronavirüs aşısı kaç ülkede kullanılıyor?

Oxford AstraZeneca aşısı 131 ülkede, Pfizer BioNTech aşısı 88 ülkede (Türkiye dahil), Moderna 37 ülkede, Sinopharm – Pekin 31 ülkede, Gamaleya (SputnikV) 27 ülkede, Sinovac 21 ülkede (Türkiye dahil), Johnson and Johnson 3 ülkede, Sinopharm -Wuhan 2 ülkede, CanSino 2 ülkede, Bharat Biotech (Covaxin) 1 ülkede, Vector Institute (EpiVacCorona) 1 ülkede kullanımda.
COVID-19 aşıları neler? Hangi aşının etki oranı daha yüksek?

2019 yılının sonlarına doğru ilk yeni tip koronavirüs vakalarının tespit edilmesinden bu yana, ilaç şirketleri COVID-19’un yayılmasını durdurmaya yardımcı olacak güvenli ve etkili bir aşı geliştirmek için benzeri görülmemiş bir hızda yarışıyor. Bu aşılarla bilim insanları, enfeksiyonu yok etmek için antikorları ve virüsle savaşan hücreleri tetiklemek için bir dizi farklı teknik kullanıyor. Bazı aşılar halihazırda kullanım için onaylanarak uygulanıyorken bazıları onay bekliyor.

Dünya genelinde uygulanan çeşitli COVID-19 aşıları şu şekilde;
Pfizer ve BioNTech aşısı hakkında bilinenler

Almanya merkezli BioNTech ve ABD merkezli Pfizer şirketleri tarafından üretilen aşı İngiltere, ABD, Kanada, Türkiye dahil 88 ülkede kullanım onayı aldı. Hem Avrupa’da hem de Kuzey Amerika’da yasal onay alan ilk aşıdır. İki doz şeklinde uygulanan bir mRNA teknolojisi aşısıdır.
Pfizer ve BioNTech aşısı ilk olarak 1 Aralık 2020’de İngiltere’de onaylandı. Ardından ABD’den, Avrupa Birliği’nden ve son olarak Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO / DSÖ) onay aldı. Pfizer BioNTech aşısının en çok konuşulan özelliklerinden biri de saklama koşullarının güçlüğü. Bu koronavirüs aşısı -75 Santigrat derecede taşınmalıdır. 2°C ile 8°C arasında soğutulduğunda beş günlük kullanım ömrüne sahiptir. Aşının etki oranı ise yüzde 94.1.
Çok tartışılan aşı; AstraZeneca aşısı

Etki oranı yüzde 70 olarak bildirilen AstraZeneca aşısı yan etkileri nedeniyle henüz deneme aşamasında iken tartışılıyordu. Anglo-İsveç ilaç şirketi AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen aşıyla, iki dozda adenovirüs verilir.
27 Aralık 2020’de Birleşik Krallık aşıya kullanım izni verdi. Dondurma koşulları gerektirmemesi ve AstraZeneca’nın maliyetine satacağını bildirmesi birçok gelişmekte olan ülke için bu aşıyı avantajlı kılıyor. 2°C ile 8°C arasında soğutulması gerekiyor.
Johnson & Johnson aşısı ABD’de kullanılıyor

ABD New Jersey merkezli ilaç şirketi Johnson & Johnson‘ın aşısı, 27 Şubat 2021’de ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından acil kullanım yetkisi aldı. Tek doz uygulanan bir viral vektör aşısıdır. Aşı, -20 ° C sıcaklıkta iki yıl ve 2 ila 8 ° C sıcaklıklarda rutin soğutmada en fazla üç ay bozulmaz. Aşılandıktan 2 hafta sonra yüksek koruma gözlemlenmiştir ve aşının etki oranı yüzde 85 olarak açıklandı.
Etki oranı yüzde 95; Rusya aşısı Sputnik V

Rusya, Ağustos 2020’de 3. aşama denemeleri başlamadan önce devlet kontrolündeki Gamaleya Araştırma Enstitüsü tarafından sınırlı kullanım için geliştirilen bir aşıyı onaylayarak dünyayı şaşırttı. Daha sonra genişletilmiş denemeleri duyurdu ve Kasım ayında ara sonuçları açıkladı.
Sputnik V olarak bilinen COVID-19 aşısı iki dozda adenovirüs içerir. Rusya ve eski Sovyet devletleri, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Macaristan, Suudi Arabistan ve Latin Amerika’daki bazı ülkelerde kullanım onayı aldı. Aşı, susuz haldeyken 2 ila 8 °C’de saklanmalı. Sıvı halde ise -20°C’de dondurulmalıdır. Bu sıcaklıklarda altı ay saklanabilir.
Türkiye’de en çok kullanılan aşı; SinoVac

Çinli biyoteknoloji şirketi SinoVac‘ın aşısı, Türkiye dahil 21 ülkede kullanılıyor. Bu koronavirüs aşısı iki dozda inaktive edilmiş virüs içerir. Türkiye’de 2 binden az kişinin katıldığı bir denemede bu aşının yüzde 91 oranında etkili olduğuna dair çelişkili veriler ortaya çıktı. Brezilya’da ise aşının yüzde 50 etkili olduğu bildirildi. SinoVac koronavirüs aşısı 2020’de 300 milyon, 2021’de 600 milyon doz üretildi. Aşının Çin, Brezilya, güneydoğu Asya, Afrika ve Latin Amerika’da kullanım oranı yüksek. Aşı, 2 °C ila 8 °C arasında soğutulurken, ömrü bilinmiyor.
Sinopharm II’yi duydunuz mu?

Bir diğer Çin merkezli koronavirüs aşısı Sinopharm II’nin etki oranı yüzde 79 olarak açıklanmıştı. İki dozda inaktive edilmiş virüs kullanılan bu aşı Çin dışında BAE, Mısır, Ürdün ve Bahreyn’de de kullanım için onaylandı. Bu aşının ömrü bilinmemekle birlikte 2 °C ile 8 °C arasında soğutulması gerekiyor.
Avrupa’da geniş bir dağılımda kullanılan aşı; Moderna

ABD merkezli ilaç şirketi Moderna‘nın geliştirdiği koronavirüs aşısı mRNA-1273, 28 gün arayla iki doz kullanılıyor. Gerekirse dozlar arasındaki aralık 42 güne kadar uzatılabilir.
Bu aşıya henüz DSÖ tarafından acil kullanım izni verilmese de Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından kullanımına izin verilmiştir. EMA, Moderna COVID-19 aşısının kalitesi, güvenliği ve etkinliği hakkındaki verileri kapsamlı bir şekilde değerlendirdi ve Avrupa Birliği genelinde kullanımına izin verdi. Moderna aşısının ilk dozdan 14 gün sonra başlayarak COVID-19’a karşı korumada yaklaşık yüzde 92’lik bir etkinliğe sahip olduğu gösterilmiştir.
Diğer COVID-19 aşılarından bazıları şunlardır; Hindistan merkezli Bharat Biotech‘in aşısı, Çin’de geliştirilen Sinopharm I ve CanSino aşıları, Almanya merkezli CureVac‘in aşısı, ABD merkezli Novavax‘in aşısı, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından fonlanan Medicago ve GSK‘nin aşısı.
Koronavirüs aşılarının yan etkileri

Diğer aşılar gibi COVID-19 aşıları da hafif şiddette ateşe veya enjeksiyon bölgesinde ağrıya, kızarıklığa neden olabilir. Aşılara verilen reaksiyonların çoğu hafiftir ve birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Daha ciddi veya uzun süreli yan etkiler ise nadir görülür.
Bazı aşılar yüksek düzeyde etkinliğe sahip olsa da hiçbir aşı yüzde 100 koruyucu değildir. Bu sebeple bir ülkedeki, bölgedeki herkes aşılanmadığı sürece maske, mesafe ve temizlik kuralları ortadan kaldırılmamalı. Aşıların belirleyici özelliklerine ek olarak, bir kişinin yaşı, sağlık koşulları veya daha önce COVID-19’a maruz kalması gibi birkaç faktör, bir aşının etkinliği üzerinde etkili olabilir. Ayrıca, farklı COVID-19 aşılarına karşı bağışıklığın ne kadar süreceğini henüz bilmiyoruz.
Hamilelikte kadınlar ciddi COVID-19 riskiyle karşı karşıya kalsa da bu süreçte aşı güvenliğini değerlendirmek için çok az veri mevcut. Bu nedenle, SARS-CoV-2’ye maruz kalma riski yüksek olan hamile kadınlar (örneğin, sağlık çalışanları) veya ciddi hastalık riski bulunan hamileler doktoruna danışarak aşılanabilir.
Dünya çapında kaç milyon kişi aşılandı?

Aralık 2020’ye kadar birçok ülke 10 milyardan fazla aşı dozu sipariş etti. Bu dozların büyük çoğunluğu dünya nüfusunun yüzde 14’ünü oluşturan yüksek gelirli ülkeler tarafından satın alındı.
20 Nisan 2021 itibarıyla, ulusal sağlık kurumlarından alınan resmi raporlara göre dünya çapında 928 milyon 68 bin doz COVID-19 aşısı uygulandı. AstraZeneca-Oxford, 2021’de 3 milyar doz, Pfizer-BioNTech 1.3 milyar doz ve Sputnik V, Sinopharm, Sinovac ve Johnson & Johnson’ın her biri 1 milyar doz, Moderna 600 milyon doz ve Convidecia 500 milyon doz üretmeyi hedefliyor.
Gelir seviyesi düşük ülkeler için aşı kampanyaları var mı?

COVID-19 aşıları ABD, İngiltere, Avrupa ülkeleri, Çin, Rusya ve Hindistan tarafından geliştirildi. Dozların neredeyse tamamı yine bu ülkeler tarafından satın alındı. Bu durumun sonucu olarak düşük ve orta gelir seviyesindeki ülkeler aşılardan mahrum kaldı. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Ocak 2021’de yaptığı açıklamada aşı adaletsizliğine değindi. Ghebreyesus, gelişmiş ülkelerdeki genç, sağlıklı insanların gelişmekte olan ve yoksul ülkelerdeki risk gruplarından önce aşılanmasının adil olmadığını belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenen aşı kampanyaları bulunuyor. Covax projesi, gelişmekte olan ülkelere 2 milyar doz aşı ulaştırmayı hedefliyor. Bir diğer proje ise enformasyon sağlamaya yönelik; COVID-19 Teknoloji Erişim Havuzu (C-Tap) bilgi ve mülkiyet haklarının paylaşılmasına yönelik bir proje. Ancak ne Covax aşı tedariki yapabildi ne de ilaç şirketleri C-Tap ile bilgi paylaştı.
Bazı gelişmekte olan ülkeler aşı üretmek için mevcut koronavirüs aşılarının üreticilerinden gerekli bilgilerin verilmesini talep ediyor. Hindistan ve Güney Afrika, aşı üretimini kısıtlayan patent yasalarını bir süreliğine gevşetmesi için Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) başvurdu ancak ilaç şirketleri ve gelişmiş ülkeler patent yasalarının gevşetilmesine yönelik hamlelerin ileriye dönük aşı çalışmalarına zarar vereceğini ileri sürüyor. Bu patent yasaları katı kurallarla kontrol ediliyor ve ilaç şirketlerinin geliştirdiği aşıların başkaları tarafından üretilmesini engelliyor. Nihayetinde ilaç şirketleri hem üretimi hem de fiyatları elinde tutmuş oluyor. Böylece yoksul ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler için aşıya ulaşmak imkansız hale geliyor.
Gelişmekte olan ülkelerin kendi COVID-19 aşılarını üretememesinin nedenleri arasında hammadde, içerik ve kapasite eksikliğinin haricinde bilgi birikimi ve uzmanlık eksikliği de yer alıyor.
Kaynaklar;
Financial Times – Onaylanan aşılar
Dünya Sağlık Örgütü – Aşı güvenliği
The New York Times – Küresel Aşı Takibi