Bütün dünyayı etkisi altına almış yeni tip corona virüsü (Covid-19) ile ilgili birçok bilim insanı çalışmalar yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Çalışmaların bir kısmı Covid-19 teşhisini kolaylaştırmak bir kısmı ise Covid-19’un yayılmasının önüne geçmek ve hastaları iyileştirmek üzerinedir. Bir yılı aşkın süredir devam eden bu salgının önüne geçmek için yapılan bu çalışmalardan olumlu sonuçlar alınmasını herkes merak ile bekliyor. Bu, çalışmalardan bazılarını sizlerle paylaşmak için buradayız.
Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı Pentagon’da çalışan bilim insanları Covid-19 üzerine bir mikroçip geliştirdi. Söylenenlere göre bu mikroçip deri altına yerleştirilerek Covid-19 enfeksiyonunu tespit edebilecek. DARPA’da (Savunma Ar-Ge Projeleri Dairesi) görevli olan bulaşıcı hastalıklar doktoru emekli Albay Matt Hepburn bu mikroçip için “Onu derinizin altına koyuyorsunuz, o size vücudun içinde kimyasal reaksiyonlar olduğunu gösteriyor ve bu sinyal yarın semptom göstereceğiniz anlamına geliyor.” dedi. Bununla birlikte DARPA çalışanlarının diyaliz makinesine yerleştirilen kandan virüsü temizleyebilecek bir teknoloji geliştirdiği hakkında konuşmalar da devam ediyor.
Antikor Kokteyli
Yine Amerika Birleşik Devletleri bünyesinde bir ilaç firması olan Regeneron yeni tip corona virüsüne (Covid-19) karşı Regen-Cov adını verdikleri bir ‘antikor kokteyli’ üretti. Kokteyl doğal antikorları taklit eden iki farklı antikordan oluşuyor. Üretilen bu antikor kokteylinin %81’e kadar Covid-19’a karşı koruyucu olduğu gelen bilgiler arasında yer alıyor. Bahsi geçen bu kokteyl eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın Covid-19 enfeksiyonu tedavisinde kullanılmıştı. Bu aşının risk altında olan 65 yaş üstü insanlar için çok faydalı olacağı düşünülüyor.
AstraZeneca adlı aşı İngiliz-İsveç ilaç ve biyoloji şirketinin kendi isimlerini verdiği bir aşıdır. Bilindiği üzere Covid-19 kapsamında bulunan ilk iki aşıdan biridir. Çalışmalarına ve aşıya olan inanç çok yüksek olmasına karşın aşı olan bireylerde kan pıhtılaşmasına sebep olduğu fark edildi. Ardından çoğu ülkede aşının kullanımı askıya alındı fakat Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ilacın yararlarının risklerinden daha fazla olması nedeniyle aşı kullanımının askıya alınmasını olumsuz karşıladığını belirtti. Ülkeler AstraZeneca’dan uzaklaşarak Çin’in Sinovac aşısı ve Almanya’da geliştirilen BionTech/Pfizer aşısı kullanımını yaygınlaştırdı.
BionTech/Pfizer’in Kullanımına İzin Verildi
BionTech-Pfizer aşısı Almanya’da araştırmalarını sürdüren iki Türk bilim insanı olan Uğur Şahin ve Özlem Türeci tarafından geliştirildi. Aşının %90 etkili olması hem dünya tarafından büyük bir heyecan uyandırdı hem de bizler için büyük bir gurur kaynağı haline geldi. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Koruma ve Kontrol Merkezleri tarafından Covid-19’a karşı %100 koruma sağladığının belirtildiği gelen bilgiler arasında yer alıyor. Amerika Birleşik Devletlerinden gelen bu onay ile birlikte birçok ülke de BionTech/Pfizer’in kullanımına onay vermeye başladı.
Coronavac Aşısı
Son olarak bahsedeceğimiz ise Türkiye’de kullanımına başlanılan ilk aşı olan Çin’de Sinovac firmasının ürettiği Coronavac aşısı, formaldehitle inaktive edilen ve adjuvan olarak alüminyum kullanılan ölü bir aşıdır. Vücuttaki virüsü etkisiz hale getirerek bağışıklığı sürekli olarak uyarmaktadır. Dünya genelinde ölü aşı olması sebebiyle diğer aşılara oranla daha güvenli olduğu düşünülmektedir. Diğer birçok aşı gibi bu aşının da yan etkileri bulunmasıyla birlikte insanların bu etkileri çabuk ve hafif atlattıkları gözlemlenmiştir.
Yaşadığımız evrensel yeni tip corona virüsü (Covid-19) sürecinde bilim insanlarının dönemin sağladığı teknolojik imkanlar ile elde ettiği gelişmelerden bahsettik. Önümüzdeki süreçte bilim insanları teknolojinin ışığında kalıcı ve insan sağlığına zarar vermeyecek bir tedavi yöntemi elde edecektir.
Sağlıkla kalın…