Deniz Tuzu, Jeolojik Geçmişe Işık Tutuyor!

Binghamton Üniversitesi araştırmacıları, son 150 milyon yılda deniz suyu kimyasındaki değişiklikleri incelemeyi başardı. Basın açıklamasına göre, detaylı inceleme onlara son bir milyon yıldaki levha tektoniği ve iklim değişiklikleri gibi jeolojik süreçler hakkında fikir verdi. Araştırmacılar, jeolojik tarihi koruyabilecek bir deniz tuzu olan haliti aradı.

Halit, son 150 milyon yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa, Asya ve Afrika da dahil olmak üzere dünyanın sayısız tortul havzasında ortaya çıktı. Ek olarak, antik tuzlu suyun "küçük damlacıklarını" içerdiği için Halit tuzu seçilmiştir.

İlginizi Çekebilir: Bilim İnsanları 600 Milyon Yıllık Okyanus Suyu Keşfetti!

Çalışmanın Detayları Hakkında

Araştırmacılar, bu küçük damlaları analiz etmek için tuz kristallerine delikler açmak için bir lazer kullandı. Bunu takiben, çeşitli izlerin varlığını test etmek için de kütle spektrometresi tekniği kullanıldı.

Tim Lowenstein resmi bir yayında, bazı açıklamalarda bulundu. ''Okyanus farklı elementlerden oluşan dev bir çorba gibidir. Sodyum ve klorür en yaygın olanlarıdır, ancak lityum gibi eser miktarlarda deniz suyunda çözünmüş düzinelerce başkaları da var''

Bu çalışmanın ana odak noktası,deniz tuzu numunelerindeki lityum izlerini belirlemekti.

Lityum, son 150 milyon yılda "yedi kat azalmayı sürdüren" bir eser element olarak tanımlanıyor. Ve buna magnezyum-kalsiyum oranlarındaki artış eşlik ediyor. Yazarlar, deniz suyundaki lityum seviyelerindeki düşüşün "azalan okyanus kabuğu üretimi ve azalan deniz tabanı hidrotermal aktivitesi" ile bağlantılı olduğunu öne sürüyor. Bu yönlerin her ikisi de Dünya'nın tektonik plakalarının hareketini etkiler.

Sonuçların, son 150 milyon yıldaki levha hareketi faaliyetindeki azalmanın, okyanusa daha az lityum sağlanmasıyla sonuçlandığını gösterdiğini belirtelim.

Aynı zamanda atmosfere daha az karbondioksit salınmasına neden oluyor. Sonunda da küresel soğumaya ve buzul çağına yol açtı.

Bu çalışmanın baş yazarı Mebrahtu Weldeghebriel, "Okyanus kimyası ile atmosfer kimyası arasında yakın bir bağlantı var. Okyanusta meydana gelen değişiklikler atmosferde olup bitenleri de yansıtıyor" ifadelerini kullandı.

Bulgular, eski okyanusların kimyasını ve tektonik levha hareketinin, gezegenimizin hidrosferinin (su tabakası) ve atmosferinin kimyasal yapısını nasıl şekillendirdiğini anlamak için önemli çıkarımlara sahip!

Lowenstein ekledi: "Her şey birbirine bağlı."

Bu değişiklikler, örneğin, kimyasal bileşik kalsiyum karbonattan yapılmış kabukları olan deniz organizmaları gibi çok sayıda canlının biyolojisini de etkiler.

Bu arada bulguların da, Science Advances dergisinde bildirildiğini belirtelim.