Literatür içerisinde girişimcilik ile ilgili birçok farklı tanım, tanımlama ve açıklama vardır. Girişimcilik ve girişim kelimeleri ile alakalı geçmişten günümüze de birçok farklı tanım yapılmıştır.
Girişimcilik genel olarak; iş dünyası içerisinde meydana gelen fırsatları yakından inceleyen ve tespit eden, bu meydana gelen fırsatların imkanlar, amaçlar, ulaşılması arzulanan hedefler ve değerler ile uyumlu olduğu durumlarda, yükselme, kar elde etme, büyüme, yeniliklere liderlik yapma ve saygınlık kazanma gibi hedef ve isteklerle birlikte birçok riski de göz ardı etmeden ve bu riskleri alarak, hem toplum hem de insanlık için hizmetler ile ürünleri bir çıktı halinde meydana getiren ve üreten, aktif, yenilikçi, yaratıcı ve esnek işletmelerin hayata geçmesi için birçok farklı üretim aracını sistematik ve düzenli bir biçimde toplama ve bir araya getirme olarak tanımlanmaktadır.
Girişimciliğin tanımı ise; hem beklentiler hem de amaçlara ulaşabilmek adına, belirli derecelerdeki riskleri alan ve amaçları doğrultusunda kendi işini kuran ve aynı zamanda bu işten dolayı ortaya çıkan sorumlulukları ve eylemleri sürekli bir biçimde devam ettiren ve yapan kişi olarak yapılmaktadır.
Tüm bu tanımlar ile birlikte girişimciliğin sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişte ciddi derecede önem kazandığı söylenebilir. Çünkü sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş, bilgiye dayanan ve bilgi temelli emeklerin artmasına neden olmuştur. Girişimcilik de bireysel yetenekler ile donatılan ve yenilikçi, ilerici kavramları ve değerleri bünyesinde bulundurduğu için bu anlamda oldukça ön plana çıkmıştır.
İlginizi çekebilir: Andreessen Horowitz, Hintli Girişimlere 500 Milyon Dolar Yatırım Yapacak!
Girişimcilik ve Girişimciliğin Unsurları
Bir girişimcide ve girişimcilik alanına adım atmak isteyenlerde genel olarak birçok unsurun bulunması beklenir. Ancak tüm bunların yanında genelde 4 unsurun mutlaka olması gerekmektedir.
Bunlardan ilki risk faktörüdür. Risk faktörü; başlatılan işin getirisinin ve karının en üst ve maksimum düzeyde olabilme ihtimalini göz önünde bulundurarak, girişimcinin işe başlarken ki bilgilerini sağlam bir mantık çerçevesinde ve rasyonel bir biçimde, bir takım değerleri de göz önünde bulundurarak değerlendirmesidir.
Bu neden dolayısıyla girişimci ve girişimcilik alanına girmek isteyen kişilerin girmek istedikleri alanla ilgili gelecekte meydana gelmesi muhtemel birçok riskle mücadele etmesi, bu risklere katlanması ve bu riskler ile mücadele etmesi anlamına gelir. Girişimci ve girişimcilik alanına girmek isteyenlerde bulunması gereken bir diğer önemli unsur ise yaratıcılık sürecidir.
Girişimci bu süreçte, bu aşamada, diğerlerinden farkını gösterebileceği ve ortaya çıkarabileceği bazı farklılıklar ortaya koymalıdır. Bunu yaparken de bu farkları, bazı değerleri ortaya koyabilecek çıktılar halinde göstermelidir. Tüm bunlar girişimcilik alanında girişimcinin ortaya koyduğu çıktıların ve değerlerin halk ve toplum nezdinde karşılık bulabilmesi ve olumlu dönütler alabilmesi için çok önemlidir.
Bir diğer önemli unsur ise proaktifliktir. Girişimcinin yeni bir hizmet veya yeni bir ürün ortaya koyarken, tüm bu aşamalarda meydana gelmesi muhtemel sorunlar ve aksilikleri öngörmesi, bunlara yönelik önlemler alması ve harekete geçmesi için geliştirdiği becerilerdir. Bu proaktiflik unsuru bir girişimcinin ve girişimcilik alanına adım atmak isteyen kimselerin sahip olması gereken en temel unsurdur.
Örnek verilecek olursa, kurumsal firmaların satışa çıkardıkları hisseleri satın alan finansçı ve borsacıların, gelecekteki risk faktörlerini de düşünerek bu alımlarını rastgele değil de bazı teknik analizler ve bir takım garifkler yardımıyla, aracılığıyla yapmalarıdır. Buradaki ana hedef ve amaç doğacak karı maksimize ederken oluşabilecek herhangi bir zararı da minimize etmektir.
Bu anlamdaki son unsur da rekabetçi davranıştır. Bu unsurun ve faktörün en temel amacı girişimcinin müşterilerini daha fazla tanıma ve daha yakından tanıma isteği ancak bunu yaparken de rakibi olan girişim ve girişimcilerin hareketlerini ve eylemlerini dikkate alarak pazarda kendine yer bulma isteği oluşturmaktadır. Bu eylemler ve davranışlar girişimlerin ve girişimcilerin piyasada kendilerine yer bulabilme isteklerini canlı tutar ve süreklilik açısından yenilemek ile karşı karşıya kalınan sorunları düzeltmek ve iyileştirmek durumunda olmaktır.
Girişim ve Girişimcilerin Ortak Özellikleri
Başarıya ulaşabilmiş girişimcilerin ortak özellikleri, başarıya odaklanmanın yanında sorumluluk sahibi de olabilmeleri, dinamik ve yenilikçi bir kişiliğe sahip olmanın getirdiği değişime ve dönüşüme açık olabilmeleri, büyük olma tutkuları ve yaptıkları ile yapacakları işlerin risklerini alabilmeleridir. Bunların yanında girişimcilikte yalnızca kişinin sahip olduğu şahsi özellikleri değil, kişilerin yaşadıkları bölgelerin, sosyolojik, demografik, kültürel, ekonomik ve sosyal özellikleri de etkilidir.
Tüm bunlar dikkate alındığında girişimci, girişimcilerin içinde yer aldıkları ortamın sosyal, kültürel ve ekonomik özelliklerini de dikkate almalıdır. Bölgedeki mevcut eğitimin kalite düzeyi, toplumsal davranış normları ve kavramları, ekonomik durum ve koşullar kişilerin özgün girişimcilik sezgilerinin ve ön görülerinin oluşmasında ve gelişmesinde, kişilerin kendilerinde bulundurdukları girişimcilik niteliklerini olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir.
İlginizi çekebilir: Reklam Harcamaları İki Yılda İki Kattan Fazla Arttı!
Girişimcilik ve Ekonomiye Faydaları
Girişimcilik bir çok zaman ekonomik kalkınmanın en önemli göstergelerinden biridir. Türkiye de gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan bir ülkedir ve burada girişimci sayısının artıyor oluşu, diğer bölgeler ile olan gelişmişlik düzeyi farklarını aza indirgeyebilmek için çok önemlidir. Bunların yanında girişimcilik, toplum ve işletmelerin yapılarında önemli bir değişim başlatma ile birlikte gelişir.
Bu değişimin daha kolay hayata geçebilmesi için toplumların ve işletmelerin yapılarında yenilikçi fikir ve görüşlere ihtiyaç vardır. Girişimciye ait olan yeni fikirlerin, görüşlerin ve düşüncelerin yaygınlaşması da uygulamalara hız katar. Aynı zamanda bunlar sayesinde oluşacak olan teknolojiye bağlı yeni faaliyet alanları da yeni endüstrilerin hayata geçmesine ve bu sayede hem yeni ekonomik değerlerin oluşmasına hem de mevcut ekonomik değerlerin artmasına sebep olur.
Bunlara göre;
Ülke içerisinde istihdam oranının yükseltilmesi çok önemlidir ve bu da girişimcilerin ve girişimlerin eylemleri ile sağlanır. Türkiye’nin nüfusunun genç bir nüfus olması, çok önemli bir değer ve avantajdır. Ancak buna rağmen Türkiye’ de genç istihdamı oldukça azdır. TÜİK tarafından sağlanan verilere göre, 2015 senesi içerisinde 15-24 yaş arası olan işsizlerde 2014 senesine göre 0,6 puanlık bir artış göstermiş ve %18,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu oranların %16,5’unu erkekler oluştururken %22,2’sini ise kadınlar oluşturmaktadır. Tüm bunlar göz önüne alındığında girişimcilik faaliyetlerinin ülkedeki işsiz oranı için çok önemli olduğu anlaşılmaktadır.
İlginizi çekebilir: Accern, Finansal Belge Analizi için 20 Milyon Dolar Topladı!
Girişim ve Girişimcilik Türleri
Girişim ve girişimciliğin birçok farklı türü vardır ve bunlar girişimcilik literatüründe birçok farklı şekilde ele alınmış, birçok farklı şekilde belirtilmiştir. Ancak genel olarak girişimcilik türleri, sosyal girişimcilik ve iç girişimcilik olarak ikiye ayrılabilir.
Sosyal girişimcilik teriminin ve sosyal girişimciliğin meydana gelmesinin en büyük göstergelerinden biri iktisadi olarak yapılan girişimciliğin arzulanan düzeyde çözümler geliştirememiş ve ortaya çıkaramamış olmasıdır. Sosyal girişimcilik tanımının en önemli perspektifi tamamen toplumsal faydaya yönelik oluşudur. Buradaki ana hedef toplumun yararının ve toplum faydalarının gözetilmiş olmasıdır. Genel olarak sosyal girişimcilerin birçok farklı özelliği bulunur. Bunlardan bazıları işletme için lazım olan kaynakların bulunabilmesi, gerekli olan komitelerin oluşumlarında görev alınması ve yeniliklerin güdülenmesi, ihtiyaç boşluğunun tespit edilmesi ve bu boşluğun fırsata çevrilmesi, riskin kontrol altında tutulabilmesi için gerekli olan detayların kullanılabilmesi gibi özellikleridir.
İç girişimcilik türü ise, mevcut olan bir organizasyonunun kapsamında yenilikçi ve ilerici fikirlerin somut bazı gerekçelere dönüştürülebilme aşamalarında bağımsız hareketlerin görüşleri içerisinde, genel kanı ve alışılmışın dışındaki yeni denebilecek eylemlerin sergilendiği ve bunların hedeflendiği girişim ve girişimcilik türüdür. Burada asıl anlatılmak istenen yeni girişimcilik eylemlerinin hayata geçirilmesi değil, genel olarak diğer yenilik ve faaliyetlerdir.
Buradaki asıl hedef mevcut olan bir şirketin var olan değerleri kapsamında ve bu değerler kullanılarak yeni fikirler oluşturulması ve bu çerçevede ilerlenmesidir. İç girişimcilerin de birçok önemli özelliği bulunur. Bunlardan bazıları, amaç başarımına değer gösterilmesi, iş yaparak dönüşebilmek veya dönüşerek iş yapabilmek, vizyon ve eylemlerin birleştirme çabalarının birlikte kullanılması, işlerin çok hızlı yapılabilmesi ve eyleme dönüklük, fikir öncülüğünde bazı gelişmelerde bulunarak hemen hemen her alanda bir şeyler yapabilmektir. Tüm bunlar ile birlikte iç girişimcilikte ortak çalışma ruhunun bulunması çok önemlidir.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...