Son zamanların yükselen trendi olan gelecekte nasıl bir dünyada yaşayacağımız hakkında bizlere bazı fikirler sunuyor. Bilmeyenler ve meraklıları için nedir kısaca değinelim.
, yaşadığı toplumdaki sosyal problemlere çözümler üretmek için harekete geçen, elde ettiği maddi kazanç veya kârı sosyal faydaya dönüştürmeyi hedefleyen bir iş tanımıdır. Burada bildiğimiz anlamda girişimcilikten farklı olarak, lerin elde ettikleri kârı, sosyal faydaya dönüştürmek için kullandıklarını söyleyebiliriz.
Türkiye’de ve dünyada hızla yayılan sosyal girişimler bulunmaktadır. Örneğin Birleşik Krallık’ta sosyal girişimcilerin ülke ekonomisine sunduğu katkılar hakkında veri tutuluyor. Bu verilere göre Birleşik Krallık ekonomisine, 60bin sterlin katkıda bulunan ve yaklaşık 2 milyon çalışanı bulunan 100 bin sosyal girişim bulunuyor.
Sosyal girişimlerin ilk adımlarının 1980 yıllarında atıldığını görmekteyiz. ABD merkezli kuruluşu 1980 yılında tarafından kuruluyor. Bugün dünyada 70 ülkede 3000’e yakın Ashoka Fellow’u var ve Ashoka Fellow’larının insan hakları, çevre, eğitim, güvenli gıda tüketimi, kalkınma, vatandaşlık hakları gibi konularda sosyal girişimleri bulunuyor. Türkiye’de de Ashoka’yı aktif olarak görmek mümkündür.
Sosyal girişimcilik geleceğin yeni yüzü mü? Sosyal girişimciliğin önemi nedir? Sosyal girişimcilik sektörü son yıllarda neden arttı? Sosyal girişimler gelecekte hayatımıza nasıl değişiklikler katabilir gibi sorular aklımıza gelebilir. Bütün bu sorular bir yana, günümüz dünyasında karmaşık sorunların üst üste yığılı halde durduğu görülmektedir. Bu sorunlar sürekli olmakla birlikte görsel çağda, bu sorunların daha görünür olduğunu söyleyebiliriz.
Günümüzde özgürlüğün ve bireyselliğin öneminin artmasının yanı sıra değer odaklı işlerin de ön plana çıktığını görüyoruz. Kâr odaklı şirketlerin dahi sosyal projelere dahil olmak için can attıkları bir dünyaya adım atmış bulunmaktayız. Peki, ne değişti? Eskinin monarşi veya krallıklarının çöküp yerine halkın yöneticilerini seçtiği rejimlerin çoğalması gibi toplumun ihtiyaçlarının daha ön plana çıktığı bir dünya düzenine dönüştük.
Kimliklerin tekil değil çoğullaştığı, teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte bireyselliğin arttığı, aynı zamanda toplumsal sorunların daha fazla göz önünde olduğu bir dünya düzeni karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal sorunlara değer odaklı çözümler üretmek isteyen gençler için ise sosyal girişimcilik sektörü harika bir meslek olarak göze çarpıyor.
Sosyal girişimciliğin hayatımıza ne tarz katkılar sunacağı, geleceğimizi nasıl şekillendireceği gibi sorular bir yanda dursun. Biz ise Türkiye’de gelişen harikulade sosyal girişimlere bakalım. Gelecekte bu mesleği edinmek isteyenlerin daha dikkatli okumalarını tavsiye edebilirim.
Benim anladığım işin özü, sorunu keşfet, sorunu daha iyi anlamak için gerekirse anket, saha araştırması yap; hatta dünyadaki benzer işleri gör. Ardından soruna çözüm yaratmak için bir sistem, program, proje geliştir. Ve bütün bunların sürdürülebilirliğini sağla. Şimdi Türkiye’deki sosyal girişim örneklerinin bizlere ilham olabilecek işlerine bakalım...
Mine Ekici ve ekibi, köylerde eğitimin kalitesini arttırmak için öğretmenler, akademisyenler, gönüllüler ve yetkili mercilerin oluşturduğu bir iletişim ağı kurarak, kırsal kalkınmayı destekleyecek şekilde yenilikçi bir eğitim anlayışı oluşturmaya çalışmaktadır.
Koda kurucularından Mine Ekici,
konusunda 2015 yılından beri araştırmalar yapıyor. Koda ekibiyle birlikte, öğretmenlerin çalıştığı bölgelerdeki sorunları anlamak için bir anket geliştiriyor. Dahası Türkiye’nin farklı bölgelerinden 30 farklı köyü ziyaret ederek ailelerle, çocuklarla ve 50 farklı köy öğretmeniyle görüşmeler yapıyor. Yapılan bu görüşmeler ve araştırmalar sonucunda, Türkiye’de ve dünyada köy okullarında yaşanılan sorunlara ne gibi çözümler geliştirilebileceğine dair fikirler ediniyor.
Bu fikirler ışığında Koda ekibinin hazırladığı projelerden biri,
Nüfusu az olan köylerde 1-2 öğretmenin olması, yıl boyunca karşılaştıkları sorunlarla tek başlarına mücadele etmelerine yol açıyor. Bunun yanı sıra köye adapte olmanın güçlüğü ve yıl boyu yaşanan motivasyon kaybı öğretmenlerin baş başa kaldıkları bir sorun. Koda ekibi, köy okullarındaki öğretmenlerin karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olmak için öğretmenlerin kendi aralarındaki dayanışmayı arttırarak iletişimde kalacakları, Öğretmen Topluluk Programını geliştiriyor. Belirledikleri köy ilk okullarına her ay düzenli olmak üzere ziyarette bulunuyorlar ve köy öğretmenlerine sınıf yönetimi, okula aidiyet, öz farkındalık, köyde yaşam becerileri, hikaye anlatıcılığı, görsel sanatlar gibi alanlarda eğitimler veriyorlar. Programın hedefi, köy öğretmenlerinin, çocuklar ve aileleriyle iletişimlerini güçlendirmek, okula ve bölgeye aidiyetlerini pekiştirmek ve mevcut dezavantajları azaltmaya çalışmaktır.
[caption id="attachment_1670" align="alignnone" width="660"]
Koda'nın köy okullarında yaptığı çalışmalardan biri[/caption]
Programın 2020-2021 yıllarında uygulandığı bölgelerden birkaçı ise şöyle;
Koda’nın Öğretmen Toplulukları Programı yanı sıra Köye İlk Adım, Aile Çalışmaları, Okul Sonrası Çalışmaları gibi programları da mevcut.
adlı sivil toplum oluşumu, Itır Erhart ve Renay Onur tarafından kurulan dünyada
olarak bilinen kavramı Türkiye’ye taşıyan bir oluşumdur. Türkiye’deki yardımseverlik ve bağış anlayışının azlığını dert edinen ikili, bunun sebebini insanların sivil toplum kuruluşlarına yeterince güvenmemeleri ve daha çok tanıdıkları insanlara yardım etmeyi tercih etmelerine bağlıyor.
[caption id="attachment_1672" align="alignnone" width="400"]
yardımseverlik koşusu programından bir kare[/caption]
Bu ise, STK’ların yeterince kaynak toplayamamasına ve büyük çaplı işlere imza atamamalarına sebep oluyor. Oluşumun temel fikri STK’lar ile bağışçıların yüz yüze, daha şeffaf ilişkiler kurarak birbirlerini tanımalarını sağlamaktır. Bunun için ise araç, yüzme, koşu, bisiklet, dağcılık gibi sporlar aracılığıyla ülkemizdeki belli başlı sorumluluk projelerinin maddi kaynaklar bulmalarına yardım etmektir.
Yardım koşusu platformu sayesinde 2020 itibariyle 85 binin üzerinde gönüllü koşucu 695 bin üzerinde bağışcı bünyesinde yer alan STK’lara 77 milyon TL üzerinde bağışı ulaştırmışlardır.
Serra Titiz tarafından kurulan, Gelecek Daha Net Gençlik Platformu, Türkiye’deki gençlerin doğru meslek seçimi yaparak, geleceğe daha iyi hazırlanmalarını hedefliyor. Platform kurucusu Titiz, fikrin oluşumunu şöyle anlatıyor; Türkiye nüfusunun yarısı, 30 yaş altı genç işsizliği olarak yüksek oranda yer almaktadır. Gençler ise geleceklerini kurmaya çalışırken endişeli ve ne işle uğraşacakları konusunda kararsızlar. Meslek seçimi için opsiyonların neler olduğu, kişisel farkındalıkla meslek seçimi gibi konularda yetersiz ve kulaktan dolma bilgilere sahipler.
Bu sorundan yola çıkarak hareket eden Titiz, online ve offline rehberlik, mentörlük, webinar, seminer ve konferanslar aracılığıyla, gençlere gönüllü çalışma imkanı, fikir danışmanlığı, tecrübe paylaşımı yapacak yüzlerce kuruluş, şirket ve profesyonelin bir araya gelmesini amaçlıyor. Yani tecrübe paylaşımı yapan mentörlerle, farklı meslekler hakkında fikir sahibi olmak isteyen gençler bu platformda buluşmuş oluyor.
Gelecek Daha Net Platformu, 500’ün üzerinde mentörü, 450’nin üzerinde meslek videosuyla gençlerin kariyer seçimlerini iyileştirmek için aracı oluyor.
Kaynakça
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...