Kimlik hırsızlığı vakalarının artışı, intihar düşüncesine mi yol açıyor? Kimlik hırsızlığıyla ilgili bir davaya karışmaktan daha kötü bir şey belki de olmayabilir. İnternette hızla gerçekleşen bu yıkıcı suçun artan rakamlarını görmek ise üzücü!
ITRC tarafından hazırlanan yeni bir rapordan elde edilen bilgiler mevcut. Bu bilgilere göre en son istatistikler daha fazla mağdurun bu suçun bir sonucu olarak hayatlarına son vermeyi düşündüğünü iddia ediyor. Bunun nedeni ise, durum hemen çözülemediğinde tek çıkış yolunun dünyadan çıkıp sorunlarından kaçmak olduğunu düşünmeleri. İşte bu rapordan bahsedeceğiz. Detaylar haberimizde.
İlginizi Çekebilir: Siber Güvenlik Şirketi ProjectDiscovery Yatırım Aldı
Raporun Detayları
Yıllık rapor, mağdurların geçmişte yüzde 2 ila 4’e yakınının intiharı düşündüğünü belirtiyor. Daha sonra bu rakamın yüzde 8’e ulaştığını ve bunun endişe verici bir artış olduğunu da ifade ediyor. Bu yüzde 8, pandemi dönemine aitti. Ve bu yıl için konuşursak iki katına çıkarak yüzde 16’ya çıktı! Bu, evsiz olmayan Amerikalılar arasında görülen ülke ortalamasının üç katına yakın.
Dahası, kimlik hırsızlığı gibi dolandırıcılıkların sayısı artmaya devam ediyor. Bunun büyük bir kısmı da sosyal medyanın hayatlarımızı yönetmesiyle ilgili. Bu da zihinsel sağlığınıza ve refahınıza doğrudan etkide bulunduğu ve günlük olarak büyük bir stres kaynağı olduğu anlamına gelir.
Saldırılar, gerçek olamayacak kadar iyi olan mükemmel kısa mesajlar, e-postalar ve hatta sesli mesajlar şeklinde ortaya çıkıyor. Sanki bunu bir profesyonel bulmuş gibi. Ve bu, Üretken Yapay Zekanın ön plana çıktığını görmemizden hemen önceydi.
Rapordaki diğer istatistikler ise, bu suçu bildirenlerin çoğunluğunun kadın cinsiyetten geldiğini gösterdi. Çoğunlukla 45 yaş ve üzerindeydiler. Yıllık maaşları da 50 bin doların altındaydı. Üstelik, yalnızca lise diplomasına veya daha azına sahip olanlarla karşılaştırıldığında, eğitimli geçmişe sahip olanların giderek artan bir kısmı, suçu bildirmek için ITRC ile temasa geçecek kadar ileri gitti.
Suçu bildirenler, kimliklerinin birçok kez çalındığını ve bunun genel tüketici etiketi altında olanlar için daha yüksek olduğunu da ekledi.
Raporun bulgularının aynı zamanda büyük bir grup bireyin bu suçları çözümsüz bıraktığını ve geri kalan rapor üretenlerin de herhangi bir takip elde edemediğini ortaya koyması şok edici!
Her yıl yayınlanan bu raporun, suçun ortaya çıktığını görmemizden hemen önce ve ortaya çıktıktan hemen sonra, mağdurlara doğrudan koruma için ne gibi önlemler aldıklarının sorulması nedeniyle mağdurlarla görüşüldüğünde de yeni bir hal aldığı görüldü. Bazı mağdurlar, önceki raporda hiçbir şey yapmadıklarının veya ITRC’nin protokolünde belirtildiği gibi konuyu nasıl ele alacakları konusunda hiçbir fikirleri olmadığının iddia edildiğini belirtti.
Bazıları da, güvenlik ihlalleri ortaya çıktıktan hemen sonra yalnızca antivirüs yazılımı teknolojisini kullanmaktan veya izleme hizmetlerini açmaktan bahsetti.