Ülkelerin ekolojik etkilerinde kişi başına düşen karbon ayak izinin payı önemli bir yer tutuyor. Türkiye, Küresel Karbon Atlası’na göre küresel çapta 14. sırada konumlanıyor. Bu noktada blokzinciri teknolojisi, yenilikçi uygulamalarla kişi başına düşen karbon ayak izini düşürmeye yarayan aktiviteleri teşvik ederken, bir yandan da yeni bir ekonomi oluşturuyor.
İlginizi Çekebilir: Tayvan Gerginliğinin Kripto Paralara Yansıması ve Solana Hacklenmesi
Blokzincirinin küresel değişimi teşvik eden potansiyelinden ilham alıyor
Bir bireyin, ülkenin ya da organizasyonun faaliyetleri sonucu atmosfere bıraktığı sera gazlarının karbondioksit cinsinden karşılığı anlamına gelen karbon ayak izi, toplam ekolojik ayak izinin önemli bir kısmına denk geliyor. Küresel Karbon Atlası’nda Türkiye, 393 metrik ton olarak ölçülen kişi başına düşen karbon ayak izi bakımından 14. sırada konumlanıyor.
Dünyadaki sosyal ve toplumsal problemlere yenilikçi çözüm yolları geliştirmek için de kullanılan blokzinciri teknolojisi, karbon ayak izi azaltımında da rol oynama potansiyeli taşıyor. Bu varsayımla başlatılan CarboFoot projesi, hareket aktivitelerini kazanca dönüştürerek çevre dostu eylemlerle karbon ayak izini azaltırken, bireylere ek tasarruf elde etme fırsatı sunuyor.
Uygulamaya dair bilgileri paylaşan CarboFoot geliştiricisi Florian Seeler, “Kullanıcılar, CarboFoot mobil uygulamasıyla bisiklet sürerek, cam veya plastik şişeleri atık kumbarasına atarak, ağaç dikerek, güneş enerjisi üreterek projenin kendine özel token’ı CarboFoot Token (CFOOT) cinsinden para kazanabiliyor. Bu sayede kişi başına düşen karbon ayak izinin azaltılması da teşvik ediliyor” dedi.
Blokzinciri tabanlı bir proje olarak tasarlanan CarboFoot, teknolojinin olanaklarını çevre dostu eylemleri yaygınlaştırmak amacıyla kullanıyor. Bisiklete binen kullanıcılar kat ettikleri her kilometre, geri dönüşüm yapanlar dönüştürdükleri her ürün, ağaç dikenler bağışladıkları ya da diktikleri her ağaç, güneş enerjisiyle elektrik üretenler ise kilovat/saat başına kazanç elde etme şansı yakalıyor.
Kullanıcı dostu bir arayüzle çok yakında App Store ve Play Store’da sunulacak CarboFoot uygulaması üzerinden takip edilen aktiviteler, CarboFoot ekosisteminin yerel token'ı CFOOT cinsinden kazanca dönüşüyor. Projenin hareket ederek kazanma (move to earn | M2E) yaklaşımını temel aldığını söyleyen Florian Seeler, “CarboFoot blokzinciri teknolojisinin küresel anlamda değişimi destekleyici potansiyelinden ilhamla geliştirildi. Bir ağaç diken kullanıcı, ağaç var olduğu müddetçe kazanç elde edebiliyor. Böylece bireysel çabalar, dünyayı etkileyen bir değişim zincirine dönüşüyor” diye konuştu.
Halka açık satışı 3 Ağustos’a kadar devam edecek
CarboFoot Token'ın henüz kripto para piyasalarında işlem görmediğini hatırlatan CarboFoot geliştiricisi Florian Seeler, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: ”Piyasaya toplamda 500 milyon olarak sunulması planlanan CFOOT'un halka açık satışı çok yakında başlayacak. Uygulama ile bisiklete binme, ağaç dikme, geri dönüştürme ve yürüme gibi aktivitelerden para kazanma imkanı sunan CarboFoot, ilerleyen aşamalarda turnuvalara ve pazaryerine ev sahipliği yapacak. Projenin yol haritasına ve finansal bilgilerine internet sitemizden erişilebiliyor. Kripto topluluğunun bu değişim hareketine küresel çapta katkıda bulunmasını bekliyoruz.”
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...