Yeni Medya teknolojilerinin kullanımı son yıllarda artış göstermesi ile kuşakların birbirleriyle çatışması daha belirgin hale geldi. Peki neden farklı kuşaklar anlaşamaz? Bu sorunun cevabı iletişim teknolojilerinde.
İnsanlık var olduğundan beri iletişim için farklı teknikler kullanıldı ve bu teknikler gelişerek günümüzdeki zamandan ve mekandan bağımsız bir iletişime kadar ilerledi. Kanadalı iletişim tarihçesi Harold İnis’e göre, farklı kuşakların anlaşamama sebebi kullandıkları iletişim teknolojilerinin farklı olmasıdır.
Antik uygarlıklardan beri insanlar hayatlarını devam ettirmek için iletişim kurdular. Kimi zaman mağara duvarına basit figürler çizerek kimi zaman taş tabletlere, kağıtlara. Yaşamak için gereken bilgi nesilden nesle aktarıldı yazılı veya sözlü olarak. Yaşamak için gereken bilgiler birikti, birikti ve birikti. Bilgiler biriktikçe iletişim teknolojileri gelişti. İhtiyaçlarımız da ona göre değişti. Antik zamanda yaşam için gerekli olan barınma, ısınma ve beslenme gibi faktörler yeterliyken günümüzde bunlar yetmemektedir. Artık barındığımız yuvayı, yediğimiz yemeği göstermek için yarışa girmiş durumdayız. Bu iki çağın insanları birbirlerini anlaması imkansız gibidir.
İlginizi Çekebilir: Sosyal Medyanın Avantajları Nelerdir?
Kuşaklar ve Özellikleri
Günümüzdeki kuşakları anlaşamama sebebini anlamak için önce kuşakları tanımak gerekir. Nedir bu Kuşaklar? Baby boomers, X, Y, Z kuşakları günümüzde yaşayan kuşaklardır. Baby boomers, ikinci Dünya savaşı sonrası Doğan kuşaklara denir. Bu kuşak iletişim teknolojileri bakımından, teknolojiye oldukça uzak bir şekilde büyüdü. Kitle iletişim teknolojileri bakımından radyo oldukça yaygındı ve burada aktif değillerdi, her söylenene inanma potansiyelleri vardı ve bu nedenle manipüle edilmeye oldukça açık kuşaktır.
X kuşağı (1969-1979) iletişim teknolojilerinin gelişmelerine şahit oldular ancak baby boomers gibi aktif değillerdi, yani verilen bilgiler neyse onu alırlardı. Y kuşağına (1980-1999) gelindiğinde işler değişmeye başladı, bu kuşak teknoloji ile beraber büyüdü ve web 2.0 gelişimine şahit oldu, radyo, televizyon yerine alternatif olarak aktif olabildikleri internet ile tanıştılar. Çok duyulan Z kuşağında (2000-2021) ise işler tamamıyla değişti, bu kuşak teknolojinin içinde doğdu. Bütün bilgilerin ellerinin altında olmasının yanı sıra bilgileri paylaşabilme kabiliyetlerine sahip oldular. Bilgileri tek bir kaynaktan almak yerine birçok kaynağa anında ulaştılar ve bu nedenle bu kuşak diğer kuşaklara göre farklı bakış açılarına sahip oldular. Farkı daha iyi anlamak için baby boomers ve z kuşağındaki iletişim teknolojileri bakmakta sakınca yoktur.
Baby boomers kuşağı gündemi gazete, radyo gibi medya araçlarından öğrenirdi. Ancak Z kuşağı gündemin anında erişebildikleri mobil cihazlardan öğreniyorlar, öğrenmekle kalmayıp gündem hakkındaki yorumlarını kendi kimliklerini gizleyerek özgürce ifade edebilir. Bu kuşaklardaki en önemli fark bilgi edinme biçimleridir. Baby boomers kuşağı bilgiye kitaplardan, ebeveynlerden, radyo gibi artık ilkel sayılacak yollardan edinirlerdi. Ancak Z kuşağı web 2.0 sayesinde akıllı cihazlardan bilgileri çok küçük yaşta almaya başladılar, çok hızlı bir şekilde yayma imkanına sahip oldular. Böylece Z kuşağı sabırsız ve istediğini anında almak isteyen bireyler oldu sabırla çalışan nesle karşılık olarak.
İnteraktif (karşılıklı) olmayan kitle iletişim araçlarını kullanan nesin manipüle edilmeye oldukça müsaittir çünkü ona alternatif üretmek oldukça zordur, hatta neredeyse imkânsızdır. Tam tersi interaktif olarak kitle iletişim araçlarını kullanan nesil manipüle edilmesi daha zordur, dünkü bilgilerin sınırsızlığı bir hızlılığı bilgi çokluğuna sebep olur.
Bilgilerin az bir kesimde olmasına, çoğunluğun bilgiye ulaşamamasına bilgi tekeli denir. Radyonun yaygın olduğu zamanlarda da bilgiler hızlı yayılamadığı için ya da çok az kişinin elinde olduğu için bu bilgileri istediği şekilde yönetme gücüne sahip olur, Bill Gates nasıl “İçerik kraldır” diyorsa aynı şekilde “Bilgi kraldır” demek de mümkündür. İletişim teknolojilerin gelişmesiyle bilgi tekeli ortadan kalkıyor ve çoğunluk bilginin kralı oluyor. Artık bilgiler az bir kesimin elinde değil 7 yaşındaki çocuğun ellerinin arasındaki telefonda, yahut bilgisayarında.
İlginizi Çekebilir: Pratik Windows Klavye Kısayolları Nelerdir?
Radyo ve Marslılar
Bunu küçük bir örnekle açıklamak mümkün; Radyonun Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygınlaştığı dönemlerde Orson Welles adında ünlü bir yönetmen tahmin edemeyeceği olaya sebebiyet verdi, 1938 yılında radyoda H.G Wells’in “Dünyalar Savaşı” adlı romanından Marslıların dünyayı işgale başladığı bölümü okudu ve radyoyu sonradan açan insanlar bunu gerçek sandı, şehirleri terletmeye başladılar, hatta ölenler bile oldu. Bunu inandılar çünkü onun doğruluğunu teyit ettirecek bir yolları yoktu.
Aynı günümüzde olsa teknolojiye ayak uyduramayan kesim buna inanabilir. Ancak genç kesim bu bilgilerin doğruluğunu araştırabilir, alternatif yollardan sorgulayabilir, öğrendiklerini ve düşündüklerini anında hızlıca yatabilir. Ne iyidir ki Genç nesil manipüle edilemez, elbette dijital platformlarda manipüle edilebilirler ama diğer kesimlere göre oldukça zordur.
Kısacası teknoloji ilerledikçe adeta yeni bir dil peyda oldu ve kuşaklar arasında uçurumlar oluştu. Birbirinin dilini bilmeyen nesiller arasında çatışmalar oluyor aynı şeyleri söyleseler bile. Görünüyor ki dijitalleşme ve küreselleşme ile bu uçurum gittikçe büyüyecek. Sonuçtan Bir Uzay mühendisinin ve jeoloji mühendisinin birbirlerini anlamasının bekleyemeyiz. Aynı yeryüzünde yaşayan ancak farklı dünyaları olan nesiller karıştı ve bu farklı dünyalar artarak zaman ilerleyecek.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...