Suça yatkınlık, hem genetik hem de çevresel faktörlerin karmaşık etkileşimiyle belirlenir. Yani, suça yatkınlık genetik bir bileşen içerirken, çevresel faktörler de önemli bir rol oynar.
İlginizi Çekebilir: Hem Büyüleyici Hem De Korkutucu: Genetik Algoritma
MAOA Geni ve Suça Yatkınlık
Genetik genler ile çalışan bir bilim dalıdır. Genetikçiler moleküler, hücresel, organizmal, ailesel, popülasyon veya evolüsyon düzeyinde genler ile çalışırlar. Genetik bilimi, genlerin yapısı ve işlevleri, bir soydan diğer soya kalıtım düzenekleri ile ilgilenir. Peki genlerimizden gelen kalıtsal özellikler davranışlarımızı etkileyebilir mi ? Bu konu yüzyıllardır merak konusu olmuştur. Genetik ile ilgili araştırmaların artması ve bilimin içinde yerini almasıyla birlikte, hastaların kalıtsal özelliklerinin ortaya çıkması sağlanmıştır.
Genetik kavramı ile ilgili ilk bilimsel çalışmalar on dokuzuncu yüzyılın sonlarında İngiliz bilim insanı Sir Francis Galton tarafından gerçekleştirilmiştir. Galton’un yaptığı çalışmalarda, üstün yetenekli bireylerin normal popülasyona göre daha fazla üstün yetenekli çocuğa sahip olduklarını bireylerin çoğunun birbiriyle akraba olduğunu göstermiş ve bu verileri istatistiksel analizlerle desteklemiştir.
Genlerin davranışlarımız üzerindeki etkisini incelerken, genler ile çevrenin etkisini birbirinden tamamen izole etmek imkansızdır; ancak genlerin işin temelinde yer aldığı gerçeğini de görmezden gelemeyiz. Peki genlerimiz davranışlarımız üzerinde etkili oluyorsa spesifik bazı genler ile suç işleme arasında bir ilişki kurulabilir mi ? Yani katillik ve canilik kalıtsal bir özelliktir diyebilir miyiz? Bu zamana kadar büyük suçlar işlemiş, katliamlar yapmış, hatta döneminde insanlara korku salmış bireylerin genetik yapılarını incelediğimizde, bu vahşiliğin altında yatan şeyin kalıtsal bir özellik olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu konuyla alakalı yapılmış birçok araştırma bulunmaktadır. Yapılan araştırmaların sonuçları çok net olmamakla beraber bir çoğunun aynı ortak payda da buluştuğunu söyleyebiliriz. İnsanları vahşi suçlara iten şey, aslında kalıtsal bir özellik olan genlerimiz mi ? Vahşi suçları işleyen insanların gen yapısını incelediğimizde karşımıza çıkan ilk özellik 'MAOA' geni olmuştur.
Nedir Bu MAOA Geni?
MAOA, monoamin oksidaz A enziminin kodlandığı bir gen olarak bilinir. Bu gen, dopamin, noradrenalin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin metabolizmasında önemli bir rol oynar. MAOA genindeki bir değişiklik, düşük MAOA enzim aktivitesine neden olabilir. Bu, bazı araştırmalarda şiddetli davranışlar, anti-sosyal kişilik bozukluğu ve diğer psikiyatrik bozukluklarla ilişkili olduğu öne sürülmüştür. MAOA genindeki bir değişiklik, düşük MAOA enzim aktivitesine neden olabilir ve bu, bazı araştırmalarda suç işleme davranışı ile ilişkili olduğu öne sürülmüştür. Ancak, bu ilişki kesin bir şekilde kanıtlanmamıştır. Yine de bu konuyla alakalı birçok çalışma yapılmıştır.
Çok sayıda araştırma, genetik faktörlerin suça yatkınlık üzerinde belirli bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bazı genler, özellikle de davranışsal kontrole, dürtü kontrolüne ve risk alma davranışlarına ilişkin genler, suç işleme eğilimindeki bireylerde daha sık görülür. Ancak, bu genlerin yalnız başına bir açıklama sağlamadığı, suça yatkınlık üzerindeki etkilerinin çevresel faktörlerle birlikte ele alınması gerektiği unutulmamalıdır. Çevresel faktörler de suça yatkınlık üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bunlar arasında, aile ortamı, sosyo-ekonomik koşullar, eğitim seviyesi, arkadaş çevresi, stres ve travmatik olaylar sayılabilir. Bu faktörler, suça yatkınlığı etkilemek için genlerle birleşebilir veya genlerin etkisini değiştirebilir.
Bu nedenle, MAOA geni ve suç işleme arasındaki ilişki hala tartışmalıdır ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Unutulmaması gereken, suç işleme eğiliminin birçok faktörün bir araya gelmesi sonucu oluştuğudur ve genetik faktörler yalnız başına bir açıklama sağlamazlar.
Finlandiya’da Yaklaşık 900 Suçlunun Genleri Üzerinde Yapılmış Bir Çalışma
Molecular Psychiatry dergisinde yayınlanan bir çalışmada Finlandiya’da yaklaşık 900 suçlunun genleri üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada cinayet gibi vahşi suçlar işlemiş kişiler de tespit edilen gen analizi ile hırsızlık gibi suçları işleyen kişilerle ilişkilendirilemeyen 2 gen tespit edilmiştir.
Bunlardan biri olan ve monoamin oksidaz A (MAOA) isimli bir proteini kodlayan gen, suçlularda normalden az çalışıyordu. Yani normal olmayan bir varyanttı. Bu gen, bağımlılıkta, beynin ödül-ceza mekanizmasında ve zevk almada büyük role sahip olan dopamin hormonun denetimiyle ilişkili bir gen. İkinci gen ise kadherin tipi bir protein olan CDH13 molekülünü kodlayan gen. Bu proteinin, madde bağımlılığına ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'na (ADHD) katkı sağladığı biliniyor.
Araştırmaya göre Finlandiya'da işlenen aşırı vahşi suçların en az %5-10 arası, bu 2 gen ile ayırt edilebiliyor. Yani bu genler, sadece vahşi suçlar işlemiş kişilerde, genetik olarak ayırt edilebilir şekilde farklı çalışıyor. Diğer insanlarda, vahşi olmayan bir suç işlemişlerse bile bu genler, vahşi suç işleyenlerdekiyle aynı şekilde çalışmıyor.
Üstelik çalışmayı yürüten araştırmacılar sadece genlere bakmakla kalmadılar; aynı zamanda suçun oluşumuna neden olan çevresel faktörleri, örneğin çocukluk deneyimleri, madde kullanımı, suistimal edilip edilmedikleri gibi durumları da hesaba kattılar. Yani mümkün olduğunca suçluluk ile ilişkilendirilebilecek genleri ayıklamaya çalıştılar.
Sonuç olarak, suça yatkınlık, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir etkileşimi sonucu oluşur. Genlerin suça yatkınlık üzerindeki etkisi tartışılmaz olsa da, suça yatkınlığı sadece genetik faktörlere bağlamak yanıltıcı olabilir. Suça yatkınlık konusunda daha ayrıntılı bilgi için, psikolojik, sosyolojik ve nörobiyolojik faktörleri de içeren geniş kapsamlı araştırmaların yapılması gereklidir.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...