Evde sıkıldığınız bu günlerde Netflix’te izleyebileceğiniz en iyi 5 uzay yolculuğu filmini sizler için anlattık. Aman dikkat sonda da biraz spoiler verdik.
Yıldızlararası (Interstellar)
IMDb: 8,6
Karantinada zamanın geçmek bilmediğini düşünüyorsanız bu film tam size göre.
Sinemanın unutulmaz yapımları arasına şimdiden adını yazdırmış Yıldızlararası (Interstellar) 2014 yılında vizyona girdi. Usta yönetmen Christopher Nolan tarafından yönetilen film Jonathan Nolan tarafından kaleme alındı.
Filmin konusu kısaca şöyle:
2067 yılında toz fırtınaları ve kuraklık Dünya’yı yaşanmaz hale getirmiştir. Cooper (Matthew McConaughey) bu kurak gezegende çiftçilik ile uğraşan eski bir bilim insanıdır.
Toz fırtınasının ardından Cooper’ın kızı Murphy’nin odasında gizemli şekiller belirir. İkili bu gizemli şekillerin bir şifre olduğunu ve koordinat belirttiğini anlar. Gizemli koordinatlarda belirtilen yere giden Cooper NASA’dan geriye kalan gizli bir organizasyon ile karşılaşır.
Cooper’dan insanlığın geleceği adına çok tehlikeli bir göreve katılması istenir…
Bundan sonrası SPOİLER!!!
Yıldızlararası Christopher Nolan’ın imzası olan zaman kurgusu üzerinden ilerliyor. Yönetmen; Albert Einstein’ın özel görelilik kuramını açıkladığı ikizler paradoksu üzerine kurguyu inşa ediyor. Tek farkla, bu sefer Dünya’da kalan bir kız ve giden babası. Bu da bizi filmin en vurucu repliğine götürüyor.
“…ama bugün benim yaş günüm. Özel bir yaş günü çünkü sen bana demiştin ki döndüğümde aynı yaşta olabiliriz ve bugün ben senin gittiğin yaştayım. ”
Einstein, ikizler paradoksunun bu kadar dramatik olabileceğini tahmin etmemişti muhtemelen.
Yerçekimi (Gravity)
IMDb: 7,7
İzlerken bütün hücrelerinizde gerilimi hissettirecek bir film arıyorsanız önerimizdir.
Filmin yönetmenliğini Alfonso Cuarón üstleniyor. Film 2013 yılında vizyona girdiğinde eleştirmenlerden tam not almıştı.
Filmin konusuna gelirsek:
Deneyimli astronot Matt Kowalsky (George Clooney) son görevine tıp mühendisi Dr. Ryan Stone (Sandra Bullock) ile birlikte çıkar. Dünya yörüngesinde her şey yolunda giderken beklenmedik bir felaket yaşanır.
Uzay gemisi kullanılamaz hale gelmiştir.
Derin karanlıkta başıboş sürüklenmeye başlayan ikilinin dünya ile bağlantısı kesilir. Sonsuzluğun içerisinde mahsur kalan ikili umutsuzca kurtulmanın yolunu aramaya başlar.
Bundan sonrası SPOİLER!!!
Karanlığın derinliklerinde kaybolduysanız, kurtuluşu karanlığın içinde aramak zorundasınız.
Film, karakterleri hem içlerindeki karanlık ile hem de uzayın karanlığı ile yüzleştiriyor. Film ölüm ve doğum üzerine bir deneme desek yanlış olmaz.
Pek çok sahnede Dr. Stone’un cenin pozisyonuna geçmesi, karakterin ölüme yaklaştığı anlarda kurtuluşu bulması bu savı destekler nitelikte.
“Matt Kowalski: Houston, bu görevle ilgili kötü hislerim var.
Görev Kontrol: Lütfen Açıklayın.
Matt Kowalski: Bana bir hikâyeyi hatırlatıyor”.
G.O.R.A.
IMDb: 8,0
Aramızda bu filmi izlememiş hatta esprilerini kullanmamış kimse neredeyse yoktur.
Bu günlerde Cem Yılmaz esprilerine daha çok ihtiyacımız var. İşte bu yüzden “
Arif Işık halı, kilim, travel” tavsiyemizdir.
Senaryosunu Cem Yılmaz’ın yazdığı filmin yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak üstleniyor.2004’te vizyona giren G.O.R.A. hâlâ Türk sinemasının en iyi bilimkurgu filmi.
Bilmeyenler(!) için filmin konusu şöyle:
Arif Işık (Cem Yılmaz), küçük sahtekârlıklar peşinde koşan, sahte UFO görüntüleri çekip satan bir esnaftır. Arif hiç ummadığı bir anda uzaylıların gerçek olduğunu öğrenir ve kaçırılır. G.O.R.A. isimli gezegende kendisini bulan Arif Dünya’ya dönmek için elinden geleni yapacaktır.
Her ihtimale karşı SPOİLER!
G.O.R.A.’yı bilimkurgunun bir dalı olan uzay opera türünde sınıflandırabiliriz. Cem Yılmaz G.O.R.A.’da, başta Yıldız Savaşları olmak üzere türün popüler filmlerine göndermeler yapıyor.
Cem Yılmaz, seçilmiş kişinin kötü adamla savaşıp prensesi kurtardığı klasik hikâyeyi bambaşka bir seviyeye çıkarıyor. Öyle ki seyirciyi yorduğu tek bir sahne yok. Dozajında absürtlükleri seyirciyi keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.
G.O.R.A. Kesinlikle birden fazla kez izlenmeyi sonuna kadar hak ediyor.
“Amerikan sineması, sözüm sana! Yıllarca uzaylıyı başka tanıttın, onu bir öcü gibi gösterdin. Ama unutma! Uzaylı da olsa insan insandır!”
Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu (Valerian and the City of a Thousand Planets)
IMDb: 6,5
Görsel efektleri iyi, aksiyonu bol, komedisi dozajında bir film arıyorsanız Valerian önerimizdir.
Luc Besson tarafından yönetilen filmin senaryosunu Pierre Christin kaleme alıyor. Film 2017 senesinde vizyona girmişti.
Filmin konusu ise şöyle:
Bin gezegenden gelen ırklar, yapay uydu Alpha’ya yerleşir. Alpha zamanla büyür ve karma karışık bir gezegen haline gelir.
Alpha’da kimliği belirsiz varlıkların düzeni tehdit etmesi üzerin ajan Valerian (Dane DeHaan) ve yardımcısı Laureline (Cara Delevingne) göreve çağrılır. İkilinin Alpha’yı kurtarmak için on saati vardır.
SPOİLER!
Bubble karakterinin dansı ve pazar yerindeki aksiyon sizleri fazlası ile eğlendirecek sahneler.
Film, ilkel bir gezegenin kendisi ile alakası olmayan uzay savaşında yok olmasını konu alıyor. Yok oluştan sağ çıkan ilkel canlıların gezegenlerini yeniden inşa etme çabalarını izliyoruz.
Çok kısa zamanda gezegen yaratacak düzeye ulaşan bu canlıların gezegenleri yok olmadan önce neden hiç teknoloji geliştirmediklerini anlamıyoruz. Filmde bu durum "çalıştık ve yaptık" diyerek geçiştiriliyor.
Bu gibi detaylara dikkat edilmemesi biraz tat kaçırsa da film genel olarak güzel vakit geçirmenizi sağlıyor.
Uzay Süpürücüler (Space Sweepers)
IMDb: 6,6
Bilimkurgunun iç ısıtan hali.
Hoş vakit geçirten, izlemesi yormayan bir film arıyorsanız önerimizdir.
Netfilix yapımı Uzay Süpürücüler’i, Jo Sung-Hee tarafından yazılıp yönetiliyor. 2021 yapımı film pandemi döneminde çıkmış az sayıdaki yapımdan. Yeni bir şeyler arıyorsanız ve Kore yapımlarını seviyorsanız bir şans verebilirsiniz.
Filmin konusu:
2092 yılımda Dünya’nın atmosferi yaşanmaz hale gelir. Küçük bir azınlık uzayda refah içinde yaşamaktadır.
Uzaydaki enkazları temizleyen ekibimiz geçimlerini sağlamaya çalışmaktadır. Bir gün çöplerin arasında bir kız çocuğu bulurlar. Ekip çok geçmeden bu çocuğun çok değerli olduğunu öğrenir.
Ekibin önümde artık iki seçenek vardır. Kızı fidye karşılığında vermek ya da onu korumak...
SPOİLER!
Dünyayı yetişkinlerin dev teknolojileri mahvederken, bir çocuğun içerisindeki nanobotların kurtarması fikri çok güzel.
Filmde ara ara mantık hataları göze çarpıyor. Özellikle filmin sonundaki patlama sahnesinde, büyük bir fedakarlık yaparak ölümü seçen ekibimizin kurtulması fazlaca zorlamaydı.
İyi seyirler dileriz. Uzun soluklu maceraları seviyorsanız, Netflix'te yayınlanan
beş bilim kurgu dizisi yazısını inceleyebilirsiniz.
Kaynakça
İMDb
sinemalar.com
beyazperde.com
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...