Gökbilimciler tarafından Samanyolu'nda daha önce gördükleri hiçbir şeye benzemeyen garip bir cisim bulundu.
Avustralyalı araştırmacılar, gökbilimcilerin şimdiye kadar gördüğü hiçbir şeye benzemediğini söyledikleri Samanyolu'nda garip bir dönen nesne keşfettiler. Daha da ilginç olanı ise bu tuhaf cisim aynı zamanda çok büyük radyo dalgaları da yaymaktaydı. Gökbilimcilere göre bu nesnenin büyüklüğü göz önüne alındığında onun bu kadar çok büyük radyo dalgaları yayabilmesi imkânsız. Araştırmacılar, şimdilik bu cismin devasa radyo dalgalarının üretebilmek için gücünün yetersiz olduğunu düşünüyor.
Gelişen teknoloji ve bilimin ışığında her geçen gün çok daha fazlasını öğrenme imkanına erişiliyor. Özellikle son yıllarda birçok ülkenin yatırım alanlarını uzay ve havacılık yönüne çekmesi de bu keşiflerin arkasındaki gizli gücü oluşturuyor. Uzayın derinliklerinde yaşananları anlayabilmek ve uzay bilgisine erişebilmek için bugün pek çok çalışma yürütülmektedir. Bu yeni araştırma ve projeler sayesinde de her geçen gün yeni bir keşif yapılmaktadır. Bu son keşiflerden birisi de gökbilimciler tarafından büyük radyo dalgaları yayan ve daha önce görülenlere benzemeyen yeni bir nesnedir.
Aslında keşfedilen bu garip nesne ilk olarak lisans tezi üzerinde çalışan bir üniversite öğrencisi tarafından fark edildi. Araştırmacıların ifadesine göre bu garip nesne saatte üç kez büyük bir radyo enerjisi patlaması yayıyor.
Bahsi geçen lisans öğrencinin keşfinden sonra araştırmayı astrofizikçi Natasha Hurley-Walker yönetti. O, Murchison Widefield Array olarak bilinen Batı Avustralya taşrasında bir teleskop kullandı. Ve Natasha Hurley-Walker, garip cisim için tıpkı bir nabız ya da saat gibi "her 18.18 dakikada bir, açılıp kapandığını" ifade etti.
Cisim, Saatte Üç Kez Büyük Bir Radyo Enerji Patlaması Yayıyor
Evrende pulsarlar gibi açılıp kapanan başka nesneler olsa da Natasha Hurley-Walker 18.18 dakikanın daha önce hiç gözlemlenmemiş bir frekans olduğunu da ayrıca belirtti. Tüm bunların yanı sıra bu garip cisim, saatte üç kez büyük bir radyo enerji patlaması yaydığını açıkladı.
Natasha Hurley-Walker bu nesneyi keşfetmekle ilgili "Bir astronom için biraz ürkütücü, çünkü gökyüzünde bunu yapan bilinen hiçbir şey yok." sözlerini vurguladı. Esasında araştırma ekibi bu keşfin ardından şu anda ne bulduklarını anlamak için çalışmalarını sürdürüyor.
Yıllarca süren veriler arasında gezinerek, bahsi geçen bu garip cisim hakkında nihayet birkaç gerçek ortaya koyabildiler. Cisim, Dünya'dan yaklaşık 4.000 ışık yılı uzaklıkta. Ve araştırmacılar, onun inanılmaz derecede parlak ve son derece güçlü bir manyetik alana sahip olduğu kanısında.
Tüm bu bilgilere karşın, hala çözülmesi ve açıklanması gereken birçok gizem var.
Hurley-Walker, "Tüm matematiği yaparsanız, her 20 dakikada bir bu tür radyo dalgaları üretmek için yeterli güce sahip olmamaları gerektiğini görürsünüz. Bu mümkün olmamalı." dedi.
Ultra-Uzun Dönemli Magnetar Olabilir
Cisim, araştırmacıların var olabileceğine dair kuramsallaştırdıkları, ancak "ultra-uzun dönemli magnetar" olarak adlandırılan hiç görmedikleri bir şey olabilir.
Bunun dışında çökmüş bir yıldızın kalıntısı olan beyaz bir cüce de olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
Hurley-Walker, "Ama bu da oldukça sıra dışı. Sadece bir beyaz cüce pulsar biliyoruz ve bunun kadar büyük bir şey yok. Elbette, hiç düşünmediğimiz bir şey olabilir yani tamamen yeni bir tür nesne olabilir." açıklamalarında bulundu.
Hurley-Walker’a bu garip cisimle ilgili uzaydan gelen güçlü, tutarlı radyo sinyalinin başka bir yaşam formu tarafından gönderilip gönderilmediği soruldu. Bunun üzerine Hurley-Walker, "Uzaylılar olduğundan endişelendim" ifadesini kullandı. Ancak araştırma ekibi, sinyali çok çeşitli frekanslarda gözlemleyebildi. Hurley-Walker, "Bu, doğal bir süreç olması gerektiği anlamına geliyor, bu yapay bir sinyal değil." dedi.
Araştırmacılar için bir sonraki adım, evrendeki bu garip nesnelerden daha fazlasını aramak ve daha fazla bilgi elde edebilmek.
Hurley-Walker, "Daha fazla tespit, gökbilimcilere bunun nadir görülen bir kerelik bir olay mı yoksa daha önce hiç fark etmediğimiz devasa yeni bir popülasyon mu olduğunu söyleyecek." ifadelerini kullandı.
Araştırmacıların bu garip nesneyle ilgili makalesi Nature dergisinin son sayısında yayınlandı.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...