Zorbalık maalesef son zamanlarda hayatın her alanında sıklıkla karşımıza çıkan ve bizi zorlayan sorunlardan biri. Fiziksel, sözlü, gizli ve siber zorbalık… artık her yerde karşımıza çıkmaya başladı; ailede, okulda, sokakta, işyerinde.. Ve olumsuz etkileri elbette saymakla bitmez.
İşyerinde zorbalığın psikososyal faktörlerini ve olası müdahalelerini inceleyen Jordi Escartin'in ‘İşyerinde zorbalığın psikososyal etkenleri ve etkili müdahalelere ilişkin bilgiler’ başlıklı makalesi, bu bağlamda son derece önemli bir çalışmadır. İşyerinde zorbalık deyince aklımıza hemen, çalışanlara baskı yapma, psikolojik ya da fiziksel taciz, çalışma grubundan dışlama gibitekrarlanan, ısrarcı saldırılar gelmektedir. İşyeri zorbalığına ilişkin müdahale araştırmaları son derece önemlidir ve işletmelerin genel anlamda, işyeri zorbalığına karşı neler yapabileceklerine ilişkin anlayışlarına katkıda bulunmaktadırlar.
Zorbalık nedir? Şirketlerde Psikososyal Etkenler ve Etkili Müdahaleler..
Escartin’in bu çalışması özellikle, işyerinde zorbalığın yaygınlığının ve sonuçlarının azaltılıp azaltılamayacağı, azaltılabilirse ne ölçüde ve hangi strateji ve müdahalelerle azaltılabileceği sorusunu ele alıyor.
Ancak literatürde bu konudaki en önemli boşluklardan birisi de, hangi müdahalelerin ne kadar etkili olduğuna dair ve bunları başarılı ya da başarısız kılan uygulama özelliklerine ilişkin bilgi sahibi olmamızı sağlayacak çalışmaların azlığıdır. Bu makalede, işyeri zorbalığı hakkında genel bir bilgi verilerek, bazı mevcut müdahaleler tartışılmaktadır. Böylelikle, dikkatimizmevcut durumdaki eksikliklere çekilmektedir. Bu çalışmanın amacı, işyerinde zorbalığın azaltılması konusunda hangi strateji ve müdahalelerin ne ölçüde etkili olduğunu ortaya koymaktır.
Bununla birlikte, çalışmanın asıl odak noktası, çeşitli ekonomik sektörlerde, Avrupa, ABD ve Avustralya'da işyeri zorbalığına karşı yürütülen birincil, ikincil ve üçüncül önleme programlarının etkilerini incelemektir. İşyerinde zorbalığa ilişkin müdahalelerinin bilgiyi, tutumları ve öz algıları etkileme olasılığının ne kadar olduğunu araştıran çalışma, bu müdahalelerin olumlu sonuçlarının olduğundan bahsetmektedir.
Hem deneysel hem de boylamsal çalışmalar ve olgusal ampirik çalışmalarla vurgulanan psikososyal etkenlere ek vurgu yapılmaktadır. Genel zorbalığın, kişilerde yarattığı psikolojik etkileri ele alacak olursak stres, depresyon, anksiyete, kendine zarar verme ve hatta intihar eğilimi gibi duygudurumsaldavranışlar gözlenmektedir.
Bu araştırmada ele alınan şirketlerden beşi zorbalık algısını en aza indirmeyi amaçlayan eğitim ve öğretim ile zorbalık şiddetini azaltmayı hedeflemiştir. Diğer iki çalışma, zorbalık mağdurlarına yönelik terapi ve kurumsal çalışanlara yönelik eğitim yoluyla çalışanların psikolojik sağlığını ve refahını artırmayı amaçlamıştır.
Üçüncü olarak ise, eğitim programları aracılığıyla çalışanların zorbalığa karşı yönetim becerilerinin geliştirilmesi önerilmiştir. Elbette birincil, ikincil ve üçüncül önleme ve geliştirme stratejileri içerisinde uygulanan eğitim ve öğretim yöntemleri, içerik ve süre açısından önemli ölçüde farklılık göstermiştir.
Bu araştırma kapsamında, müdahale yöntemi olarak 6 hafta süren Bilişsel- Davranışçı Terapi, Çatışma yönetimi eğitimi, iletişim becerileri, olumsuz davranış ve farkındalık eğitimlerininin yanı sıra zorbalık prova eğitimi, zorbalık politikası eğitimi ve zorbalığı azaltmaya yönelik eğitici eğitim programları geliştirilmiş ve uygulanmıştır.
Araştırmada uygulanan müdahale yöntemlerinin sonuçları incelendiğinde 5 şirkete uygulanan farklı müdahale yöntemlerinin çalışanların zorbalık sorununun farkında olduklarını ve bununla yüzleşme konusunda daha güçlü olduklarını ortaya koymuştur. Diğer 3 araştırmanın sonuçları birbiriyle farklılık göstermekle birlikte bu araştırmada yapılan deneylerin çoğunluğu hem zorbalık davranışlarında azalma hem de zorbalık farkındalığında artış göstermiştir.
Bu araştırmadaki müdahalelerin çoğunluğu sağlık sektöründe uygulanmış, muhtemelen bu ortamlarda zorbalığın yaygın olarak görülmesi ile ilişkilendirilebilir. Doktorların, hemşirelerin hastalarının tedavi süreçleri ya da kayıpları ardından tutulan yasın sonucunda gerçekleşen ani duygudurumdeğişimi ile ilişkilendirilebilir diye düşünüyorum. Bununla birlikte, gelecekteki çalışmalar, mevcut sonuçların genelleştirilmesini mümkün kılmak için farklı sektörlerde işyeri zorbalığına karşı müdahalelerin değerlendirilmesine odaklanmalıdır.
Bu çalışma, teori, yöntem ve uygulama arasında daha güçlü ve daha yararlı bağlantılar geliştirmek için gerekli özelliklere ışık tutmayı amaçlayan, dünya çapında işyeri zorbalığına karşı müdahalelerin sistematik bir incelemesini sağlamaya yönelik kapsamlı bir girişimi temsil etmektedir. Araştırmada zorbarlık eylemini kolaylaştıran veya zorlayan psikososyal etkenleri de vurgulanmıştır. Bulgular, zorbalık davranışlarını ve bunların olumsuz sonuçlarını önlemeye ve ortadan kaldırmaya kararlı kuruluşlar ve İK yöneticileri için ilham verici ve yenilikçi fırsatları ortaya çıkarıyor.
Bu çalışmada, işyerinde zorbalık konusuna ilişkin araştırmalarının henüz literatüre yeni kazandırılmaya başlandığından bahsedilmiş ve geliştirilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.
Bu araştırmayı incelerken, günden güne dijitalleşen dünyada zorbalık nedir sorusunu düşünmeme sebep oldu? Liderler zorba mıdır? Meslektaşlar zorba mıdır? Bir şirket mi zorbadır yoksa zorbalık sistemsel midir?
Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri ele aldığımızda zorbalığın öneçıkan birincil negatif faktörleri arasında depresyon, anksiyete, intihar oranlarının diğerler ülkelere kıyasla daha fazla olabileceğini düşündüm.
Bizim ülkemiz gibi bireysel becerileri daha düşük iç içe yaşayan kolektivisttoplumlarda bireylerin kendilerine zaman ayırabilme, kendi kendilerini eğlendirebilme becerileri oldukça düşük.
Jordi Escartin’in bu makalesini incelerken özellikle gelişmekte olan toplumlarda bireylerin iş yerindeki memnuniyetinin günlük duygudurumlarını ve psikolojik sağlamlıklarını daha fazla etkileyebileceğini düşünmeden edemedim.
Türkiye’de bir şirket zorbalığın önüne ne kadar geçebiliyordur ya da bunun için mevcut başa çıkma stratejileri var mıdır emin değilim.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...