Eskiden para biriktirmek adına çalışırken günümüzde daha çok para kazanma belli bir statüye dahil olmak için çalışıldı. Peki neydi bu statü?
Türk Dil Kurumuna göre Statü "Bir kimsenin bir topluluk içindeki durumu, yeri, kazandığı saygınlık, makam" anlamına gelmektedir. Bu statü daha çok maddi güce dayanır günümüzde.
Özellikle para kazanma amaçları sanayi döneminden itibaren büyük değişiklik göstermeye başladı ve bu değişim web 2.0 ve Endüstri 4.0 teknolojisi ile değişimin de değişimi yaşandı ve günümüz halini aldı. Eskiden üretilen her ürünü satmak emek isteyen bir iş değildi, zaten ürün kıtlığı yaşandığı dönemde bizi satıcıya muhtaç haldeydi. Üretimin artması ile her yerde olan malı satmak zorlu hale geldi, satıcılar diğer ürünlerden farkını göstermek zorunda kaldı. Bu farklılığı çeşitli reklamlar ile tüketicilere yansıttı. Bazı markalar bunda statü kavramını iyi kullanmaktadır.
İlginizi Çekebilir: NFT İş Dünyasını Nasıl Etkileyecek?
web 2.0 ve Endüstri 4.0
Web 1.0 internetin olduğu ancak katılımın sağlayamadığı sistemdir. Burada bilgiler sitelere yüklenir ve tüketiciler bilgiyi sadece birkaç tuşla ulaşır. Burada tüketici pasiftir ve içeriklere bir katkısı bulunmamaktadır. İçeriğe bakıp çıkmaktadır. Web2.0 ise artık tüketicilerin içeriklere katkısı olabiliyor. Bir tuşla beğenip beğenmediğini üreticiye aktarıyor (Like-Dislike) ya da yorumlarını yapabiliyor ve bunu gerçek zamanlı yapılıyor. En önemlisi artık tüketiciler üretici konuma geldi. Kullandığımız sosyal medya platformları (Instagram, YouTube vb.) web.20 teknolojisine sahiptir.
Endüstri 4.0 daha çok üretim yani fabrikaları ilgilendiren bir kavramdır. Fabrikalarda akıllılaşma ile ortaya çıkan bu kavram devrim niteliğindedir. Artık üretim aşamasında devreye robotlar giriyor ve tabii ki bu robotlar yapay zeka ile bütünleşik haldedir. Endüstri 4.0 daha çok nesnelerin internetiyle tanınır. Nesnelerin interneti ile günlük hayatımız oldukça kolaylaşmış durumdadır, örnegin giyilebilir teknolojiler (akıllı saat vb.) buna dahildir.
Web 2.0, Statü ve Harcamalar
İnsanlık var olduğundan bir yere ait olmak veya bir yere ait hissetmek ister zira insanlar doğası gereği sosyal varlıklardır ve bu sosyallikleri aralarında farklar ve gruplar oluşur. Herkes kendisi için en iyi gruba ait olmak ister ve ait olduğu ya da olmak istediği grup gibi hareket etme, davranma potansiyeli sağlar.
Web 2.0 teknolojinin hayatımıza kattığı sosyal medya ile statü farklı bir kavram kazandı denilebilir. Statü hayatta başarı elde etmiş Insanlar içn kullanıldı ve bu başarının sonuncunda başarılı insanlar zenginliğe, refaha kavuştu. Artık sadece pahalı markaları tercih ediyor ve bu statüye sahip zengin ve başarılı insanlar bunları sosyal medya araçları ile kitlelerine aktarıyor. Artık neredeyse statü zenginlik ile paralel şekilde ilerliyor.
Bu statü sahibi insanlar gibi olmak isteyen çoğunluk onlar gibi aynı markadan giyiniyor, aynı mekandan yiyor. Yani kısaca onlar gibi harcamalar yapıyor. Bütçesi el vermese bile onlar gibi görünmek için harcamalarını yapabiliyor. Bu çoğunluk takip ettiği kişilere benzemek ve onlar gibi hareket ediyor.
Ürünün Hissettirdiği Değer
Üretim ile artan malları satmak isteyen satıcılar farklarını ortaya koymak zorundadırlar artık. :Bu farklılığı statü sahibi olmuş bireyler sayesinde yaratma şansına sahipler. Sosyal medya ve fenomenler satıcılar için içn kutsal bir nimet niteliğindedir. Fenomenler bir ürünün reklamını yaparak kitlesini ürünü satın almaya teşvik ediyor, kitle ona mantıklı gelirse ya da o statüye ulaşmak için satın alma davranışı sergiliyor.
Web 2.0'dan önce çoğunlukla parayı daha çok ürünün kendisine harcarken şimdi artık sadece ürünü değil, o ürünün getirdiği anlamları da satın alıyoruz. Bir Apple teknolojisi satın alan kişi sıradan bir teknolojik alet almıyor, Apple ile beraber bellli bir statüye sahip oluyoruz, belli bir gruba ait oluyoruz.
Artık ürüne değil, bize hissettirdiği duygulara ve anlamlara para veriyoruz. Bu anlamlar ise sosyal medya platformları veya televizyon gibi ortamlarda kazandırılıyor. Özellikle sosyal medya ile hem aktif hem de geniş kitlelere ulaşma imkanı bulunuyor.
Web ve Endüstri teknolojilerin gelişiminde üretimin yanın sıra satıcılar da artık çok daha kolay, oturduğu yerden ürününü pazarlamasını yapmaktadır. Gelişen ve yaygınlaşan e-ticaret siteleri ile artık sıradan tüketiciler bile artık satıcı konumuna erişti. Artık hem tüketici hem de üreticiyiz.
E-ticaret ile müşteri olma potansiyeli taşıyan kişilere erişim fiziksel ortama göre daha basitken doğru kişileri kullanarak doğru kitleye eriştiler. Bu alanda farklı iş dalları ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. Bütün bu teknolojileri iyi analiz ederek yaşamlarını sürdürüyor veya ek gelir imkanı sağlayabiliyor. Bütün bunlar üreticiyi daha harcamaya ve statüye erişmemizi sağlayabiliyor ancak bu statü gerçekten sahip olmadığımız statü de olabillyor.
Uzun lafın kısası artık harcama alışkanlıklarımız üretimin artması ve yapay zekanın devreye girişişiyle (Endüstri 4.0) ve Sosyal medya platformlarında (Web 2.0) değişen statü kavramıyla değişti. Alışkanlıklarımız artık sosyal medyadaki içeriklere göre şekilleniyor, ihtiyacımız olmayan şeyleri ihtiyacımız var gibi hissettirebiliyor. Hatta bu içerikleri biz oluşturup kendimize yeni ihtiyaçlar yaratıyoruz adeta. Gerçekten ihtiyacımız olan şeyleri mi satın alıyoruz yoksa görünmek istediğimiz gibi mi? Bu soru akıllarda her daim kalacak ve tartışmalara yol açacak.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...