Ülkemizde girişimcilik, özellikle 90’lı yıllardan bu yana hız kazanan bir oluşumdur. Avrupa Birliği uyum süreçleri ile ülkemizin insanları ‘’kredi’’ kavramının yanı sıra ‘’hibe’’, ‘’teşvik’’ ‘’kuruluş desteği’’gibi kavramlar ile de tanıştı.
2000’li yıllara gelindiğinde gerek yurt dışı gerekse de yurt içi çeşitli fon kaynakları ortaya çıktı. Bu fon kaynakları hem devlet desteği hem de özel teşebbüsler ile girişimci adaylarına teşvikler sunarak yatırımcıların iş hayatlarına girişte önemli bir sihirli değnek olmuştur.
2000 öncesi Türkiye'sine bakıldığında ülkemizde yatırımcılık ve girişimcilik adına birçok fikir, yatırım halini almadan sadece fikir aşamasında kalıyordu. Fikrin bol sermayeye erişimin zor olduğu o dönemlere oranla günümüzde sermaye çeşitli kaynaklarda oldukça bol bulunurken, fikir sahibi girişimci bulmak zor olmaktadır
Fikir aşamasında veya sonraki aşamalarda çeşitli zorluklar ile mücadele etmeye çalışan girişimciler, bu aşamaların yükü altında çoğu zaman ezilerek girişim fikrinden vazgeçebilmektedir. Bu yazımızda Türkiye girişimci ekosisteminde tespit edilmiş sorunları sizler için derledik.
1-Devlet Desteği Beklentisi
Kişisel girişim veya devlet destekli tüm yatırımlarda bilinmesi gereken en önemli detay, işin büyük bir çoğunun girişimciye yüklü olmasıdır. Özellikle devlet destekli yapılan yatırımlarda girişimci devletten, ön görülenden daha fazla beklentiye girmektedir. Verilmesi planlanan destekten daha fazla bir beklentiye girilmesi yatırımcıların yaptıkları hataların başında gelmektedir.
2-Fikrin Değil Paranın Peşinde Olmak
Girişimci olarak size düşen, yatırımınızdaki fikrin arkasında durarak başarıyı arzulamaktır. Arzulanan başarı elde edilirse zaten bu başarı değeri size nakit olarak dönecektir. Ancak henüz fikrin hayata geçme aşaması tabiri yerinde ise iş hayatında ‘’emekleme’’ evresidir. Bu evrede sabırla fikrin ve işin kaliteli ifası ile ilgilenmek, maddi anlamda büyük beklentilere peşinen girmemek gerekir.
3-Pazara Yabancılık
Girişimci'de fikri dolayısı ile alanındaki pazara dair bilgisi tam olmalıdır. Neyi, nereye, ne kadar, nasıl, ne kullanarak üreteceğim/satacağım, sorularına hakim olan bir girişimci, soruların cevaplarına göre piyasasına ulaşabilir. Seçilen fikre dair iyi Pazar araştırmasının yapılmayışı, kısa ve uzun vadede piyasanın avantaj ve sorunlarının etütlerinin yapılmayışı girişimcileri ekosistemde eriyerek yok olmasına sebep olmaktadır.
4- İnovasyona Olan Uyumsuzluk-Gecikme
[caption id="attachment_1354" align="alignnone" width="1275"]
girişimcilik nedir[/caption]
Çağımızda hem üretim hem de hizmet sektörleri, bir önceki teknolojilerini veya ürün/hizmet formlarını yenilemesi gerekmektedir. Her ürün ve hizmet tarzı gelişen dijital çağ ile form değiştirmekte ticari sisteme ayak uydurmaktadır. Girişimcilerin yaptığı yatırımların içeriğindeki ürün veya hizmetler de inovatif yeniliklere açık olmalı ve yenileri ile revize edilmelidir. Her sektör bu değişimi zamanında yakalamalı veya uyumlu bir ortak ürün/hizmet portföyü oluşturmalıdır.
5-Çalışma Ekibinin Sağlam Olmayışı
Girişimci olarak kendiniz tek başınıza tüm soruların ve iş işleyişinin üzerinde gelecek bir ilah olarak görüyorsanız hataya düşüyorsunuz demektir. Her iş kolunun, çeşitli süreçlerden geçen ve bu süreçlerin başında olması gereken ekip arkadaşının gerekliliğini yabana atmamalıyız. Beyin ne kadar sağlam olursa olsun unutulmamalıdır ki klavyeye basan parmaklarıdır.
6-İnsanların İhtiyaçlarını Gözetmemek
[caption id="attachment_1356" align="alignnone" width="1648"]
girişimcilik ekosistemi[/caption]
İş fikri olarak seçtiğiniz alan ne olursa olsun, dünya üzerindeki her iş insan odaklıdır. Çünkü sadece insanların cepleri, nakitler veya kredi kartları vardır. Dolayısıyla verdiğiniz her hizmetin, sattığınız her ürünün karşılığındaki muhatabınız insanlardır. İnsanların ihtiyaçları doğrultusunda fikirler seçmek ve seçtiğiniz bu fikri yine insanların almak istediği şekillerde vermek sizi bu sistemde uzun soluklu başarıya ulaştıracaktır. Bir ürünü kimse almaz, ancak iyi bir satıcı istediği ürünü, istediği alıcıya satabilir. Burada iki etken devreye girer; ya o müşterinin gerçekten o ürüne ihtiyacı olmalı, ya da sizin onu o ürüne ihtiyacı olduğuna inandırmanız gerekir. Bu hem ürün hem de hizmet sektörü için geçerlidir.
7- İş Planı Eksikliği
Süreçleri olan her iş bir planlama gerektirir. Fikrinizi hayata geçirme evresinden başlayarak, kısa orta ve uzun vadede, gelirleriniz, giderleriniz, beklenmeyen giderleriniz, amortisman rakamları, sürdürülebilir sermaye tutarınız, yıllık kar marjlarınız ve ürün maliyet- satış rakamlarınızı en etkin şekilde yapmanız ve bu planlamaya sadık kalmanız oldukça önemlidir. İş planı olmadan kurulan girişimler alanlarındaki ekosistemlerde yerini hiç bulamadan elenmektedirler.
8- Sorunları Üzerine Gitmeme
Sosyal yaşam kadar iş hayatı da engebeli olacaktır. Bu engebeler sizin ön gördüğünüz veya tam aksine beklenmeyen sorunlar halinde karşınıza çıkabilir. Zira kusursuzluk içinde bir iş hayatı erken doyumla erken yıkımı yaşayabilirdi. Karşılaştığınız sorunların üzerine gitmemek, pes etmek, sorunun detaylarına inmekten kaçınmak sizi belki de üzerine gidilse halledebileceğiniz bir sorun karşısında hezimete uğratabilir. Bu sorunlar karşısında çekilme yerine üzerine giderseniz sorunlar ile mücadeleyi öğrenmiş, galip bir girişimci olabilirsiniz.
9-Erken Rekabet ve Farkındalık
[caption id="attachment_1947" align="alignnone" width="600"]
girişim nasıl yapılır
startupteknoloji.com[/caption]
Fikrinizin hayat bulmuş hali olan işiniz, kuruluşunun ardından öncelikle idari masrafları karşılayacak, yaklaşık 1.yılının sonuna doğru (maksimum, 11 veya 12.ayında) başa baş noktasına erişebilecektir. Yani bilmeyenler için açıklayalım; işletmelerde başa baş noktası, kuruluşta harcanan paranın, kazanarak geri dönüşünün sağlandığı noktadır. Harcadığınız bu maddi değerin geri dönüşünü sağlamak için çalışmalı ilk etapta rakiplerinizle rekabete kendinizi kaptırmamalısınız. Pazarda yeni oluşunuzun farkındalığına varın. Unutmayın ki başkalarının onuncu adımı ile sizin birinci adımınızın yarışı söz konusu olamaz.
10- Ön Yargılar
Her iş fikir aşamasından doğup hayata geçer. Ancak her hayata geçmiş fikir iş hayatında uzun soluklu olmayabilir. Olumsuz olacak bir süreçten bile iş hayatına dair altın değerinde tecrübeler edineceğinizi unutmayın. Bir mucidin icadı sonrası aklında en çok kalan icadı değil, icada giden yoldaki tecrübeleridir. Bunların bilincinde olarak ön yargılarınızın sizi vazgeçirmesine izin vermeyin.
Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminde girişimcilerin en önemli sorunlarını analistlerin belirlediği çerçevede değerlendirdik. Her ne kadar bir yazı içerisinde toparlamaya çalışsak da her iş hayatında her girişimcinin daha farklı, komplike sorunlarla da karşılaştığı olmuştur. Bu konuda tecrübelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Diliyoruz ki girişimcilik serüveninizde bu yazımız, küçük de olsa yoluna rehber olabilir.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...