1957 senesinde ortaya çıkan uzay kirliliği, günümüzde çevresel sorunların başında geliyor. Space pollution şeklinde ifade edilen uzay kirliliği, dünya çevresinde ve farklı yörüngelerde yer alan işlevsiz cisimlerin oluşturduğu bir durumdur. Uzaya gönderilen her bir cismin ömrü vardır. Cisimlerin ömrü sona erdikten sonra işlevlerini yitirirler. Cisimlerin işlevlerini yitirmesi, uzay kirliliğine direkt yol açar.
İlginizi Çekebilir: Fictiv, Uber Şirketi İçin 100 Milyon Dolar Yatırım Yaptı!
Uzay Kirliliği Sebepleri Nelerdir?
Sputnik I isimli uzay aracının 4 Ekim 1957 senesinde uzaya fırlatılmasıyla, uzay kirliliği oluşmuştur. Sputnik I uzay aracı, ortalama 3 ayı geçit bir süre uzayda kaldı. Fakat Sputnik I’in uzaydaki faaliyeti sadece 3 haftadır. Sputnik I, dünyanın çevresinde 2 ay gibi bir süre dolaşıp uzay çöpüne dönüşmüştür. Uzay kirliliği;
Konuyla ilgili 1978 yılında NASA’da çalışan bilim insanlarından Donald Kessler makale yazdı. Donald Kessler; uzaydaki insan yapımı cisimlerin çarpışmasıyla enkaz oluşur. Bu enkazlar uzayın kirlenmesine yol açar. Uzay tahmini olarak 4.000 pasif ve aktif uyduyu barındırıyor. Pasif uydular, uzay boşluğunu doldurarak oranın çöplüğe dönüşmesine sebep olur. Uzaydaki kirlilik; insan yapımı ve doğal parçacıklardan meydana gelmektedir. Uzmanların tahminine göre Dünya yörüngesinde yer alan çöpler, 20.000’in üzerinde parçadan oluşmaktadır. Dünya yörüngesindeki parçalar hem uzay araçlarına hem de uyduya 20.000 km hızla hareket ederek zarar verir. Aynı zamanda mermer yığınları gibi kalıntılarda uzayda çöplüğün oluşmasına neden olur.
Uzay Kirliliği Sonuçları Nelerdir?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan rapora göre uzay kirliliğinin sonuçları çok ciddi boyutlardadır. O sonuçları şu şekilde sıralayabiliriz;
Dünya yörüngesi üzerinde konumlanan uydulardan dolayı internet bağlantısı, GPS konum hizmetleri ve cep telefonu verilerini çok rahat kullanabiliyoruz. Yalnız uzay kirliliği oluştuğunda bahsettiğimiz bu olanakların kullanımı da tehlikeye düşer. Uzayda meydana gelen patlama ve çarpışma gibi olaylar, faaliyet halindeki uydulara zarar verir. Bu tarz olaylar, uzayda enkaza yol açar.
İlginizi Çekebilir: Danimarkalı Girişim Januar, 6 Milyon Euro Yatırım Aldı
Uzay Kirliliği Nasıl Temizlenir?
Uzay kirliliğinin sonuçları ortadan kaldırılması ve engellenmesi için birkaç yol vardır. Uzaydaki kirliliğin önüne geçilmesi için uzaya gönderilen uyduların çok dikkatli üretilmesi gerekir. Uzay araçları, işlevlerini kaybettikten sonra kendi kendine yok olacak şekilde tasarlanmalıdır. Ayrıca uzaya ve dünyaya zarar vermeyecek şekilde üretilmesi gerekiyor. Uzay aracı çarpıştığında çok az parçaya ayrılacak tarzda tasarlanması da kirliliği engellemektedir. Uzaya gönderilecek araçların güneşin etkisiyle tümden buharlaşması da çok önemlidir.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), uzaydaki kirliliği önlemek adına şirketlere bazı önerilerde bulunmuştur. OECD’in şirketlere önerdiği öneriler şunlardır;
Yukarıda sıraladığımız teknikler sayesinde uzay çöplerinin oluşması minimuma indirilir. Fakat günümüzde dünya çevresinde dönen çok sayıda uzay çöpleri bulunuyor. Çok büyük şirketler, uzaydaki çöpleri yok etmek adına çeşitli teknolojiler geliştirmektedir. Şirketlerin geliştirdiği o teknolojilerden birisi; güçlü lazerlerle çöplerin yörünge dışına çıkarılmasıdır. Amerika’nın Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından da uzay kirliliği ile ilgili çalışma yapılmıştır. DARPA, “Uzay Çöp Kamyonu” isimli teknolojiyi geliştirmeye çalışıyor. Bu kamyonun çalışma şekli, balık ağlarına çok benziyor. Çok sayıda büyük ağdan oluşan, kamyonla uzaydaki çöplerin toplanması amaçlanmaktadır.
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...