Sabun kabuğundaki yeni molekülün keşfi, aşı yaratılmasına yardımcı olabilir. Bir araştırma ekibi, sabun kabuğu ağacında, aşı yapımında önemli bir bileşen olduğundan aşı endüstrisi için paha biçilemez olabilecek değerli bir molekül keşfetti. John Innes liderliğindeki araştırma ekibi için belirtelim. Bu molekülleri oluşturmak için gereken karmaşık adımlar dizisi olan Şili sabun kabuğu ağacı genom dizisini kullandı.
Onlarca yıldır bilim insanları bu molekülü maya gibi alternatif bir ifade sisteminde üretmeyi amaçlayan çeşitli deneyler yürütüyordu. Bununla birlikte, molekülün karmaşık yapısı ve biyolojik yolu hakkında çok az bilgi olması veya hiç bilgi olmaması nedeniyle hiçbiri bunu başarılı bir şekilde yapamadı.
Neyse ki John Innes liderliğindeki araştırma ekibi, ilk kez bir tütün bitkisindeki kimyasal yolu yeniden yarattı. Ekip, geçici ifade tekniklerini kullandı. Bu da oldukça değerli bileşiğin "ağaçtan bağımsız" üretimini gösterdi. Molekülün keşfi ile ilgili detaylar haberimizde...
İlginizi Çekebilir: İlgi Çekici Fosfin Molekülü,Yeniden Venüs Atmosferinde!
''Artık Bu Bileşikleri, Aşılara Karşı İnsanın Bağışıklık Tepkisini Teşvik Etmek için Araştırabilir ve Geliştirebiliriz''
John Innes Center grup lideri Profesör Anne Osbourn FRS bir basın açıklamasında şu açıklamalarda bulundu. "Çalışmamız, biyomühendislik aşı adjuvanları için benzeri görülmemiş fırsatlar sunuyor. Artık bu bileşikleri, aşılara karşı insanın bağışıklık tepkisini teşvik etmek için araştırabilir ve geliştirebiliriz. QS-21'i de, sabun kabuğu ağacından ekstraksiyona bağlı olmayan bir şekilde üretebiliriz"
Aşı yardımcı maddeleri, sıtma ve zona hastalığı da dahil olmak üzere birçok insan aşısının oluşturulmasında hayati önem taşıyan bileşendir. Bunlar temel olarak vücudun aşıya tepkisini hazırlayan immün sistemi uyarıcılardır.
Profesör Osbourn'un belirttiği QS-21, doğrudan sabun kabuğu ağacının kabuğundan elde edilen bir yardımcı maddedir. Bu, arzının çevresel sürdürülebilirlik üzerindeki etkilerine ilişkin endişeleri artırdı. Dolayısıyla biyologların bir alternatif aramasının nedeni de bu.
Profesör Osbourn liderliğindeki bir grup da daha önce bir alternatif yaratma girişiminde bulunmuştu. Yine de bağışıklık hücrelerini uyaran molekülün önemli bir parçasını oluşturan asil zincirini bulamadıkları için takılıp kaldı.
Eurekalert'in bildirdiği gibi, John Innes Center'daki araştırmacılar, Nature Chemical Biology'de yayınlanan yeni bir çalışmada aday genleri belirlemek için çeşitli gen keşif yaklaşımları kullandı.
Ekip yaklaşık 70 aday gen belirledi. Ardından da bu çalışmanın amacı doğrultusunda bunları tütün bitkilerine aktardı. Ekip, 70 aday genin tamamını analiz ettikten sonra, araştırmalarını QS-21 yolunu oluşturan son 20 adayla daralttı.
Bu yeni çalışmanın ilk yazarı Dr. Laetitia Martin, yaptıkları girişimin QS-21 yolunun heterolog bir ifade sisteminde ilk kez üretildiğini belirtti. Bu, ekibin molekülün nasıl çalıştığına dair daha fazla bilgi edindiği, ölçek ve toksisiteyi de ele alma olasılığının önemli ölçüde arttığı anlamına geldiğinden ilerleme olduğunu gösterdi.
Dr.Martin, şu açıklamalarda bulundu. "Bu kadar ödüllendirici olan şey, bu molekülün aşılarda kullanılması ve onu daha sürdürülebilir hale getirerek projemin insanların yaşamları üzerinde bir etki yaratması. Bilimsel açıdan bu kadar ödüllendirici bir şeyin topluma bu kadar fayda sağlayabileceğini düşünmek inanılmaz. Kişisel düzeyde, bu araştırma bilimsel açıdan son derece faydalıydı. Ben kimyager değilim, dolayısıyla bunu John Innes Center metabolomik platformu ve kimya platformunun desteği olmadan yapamazdım."
Bu habere henüz yorum yazılmamış, haydi ilk yorumu siz bırakın!...